Malumalinizin bildiği gibi Yunanistan küçük bir ülke. Taş çatlasa 10-11 milyon nüfusu var. İşte o yüzden çok kalabalık değil. Ülkenin yarısı ise başkent Atina’da yaşıyor. Bu karantina günlerinde büyük bir kısım evde olsa dahi yunan milleti sokaklarla bağlantısını kesmiyor. Köpek gezdiren mi isterseniz, koşan mı hemen herkes şehrin beton değmemiş olan yerlerine koşuyorlar. İşte bu vahalardan birisi de şehrin orta yerindeki “Akademia Platon” parkı. Türkçesi Plato’nun Akademisi. Burası bir arkeolojik park. İçinde tarihi eserlerin bulunduğu bir alan. Dünyada üniversite düzeyindeki ilk kurumlardan biri olan (ve bu kurumlara günümüzdeki adını veren) Akademi’nin kurucusu olan ve düşünce tarihinde bir dönüm noktası teşkil eden Platon, felsefe ve bilim tarihindeki pek çok tartışmanın temellerini atmış, sadece bilimleri değil Hristiyanlık ve İslam gibi pek çok dini de derinden etkilemiştir. Hocası Sokrates ve öğrencisi Aristoteles ile birlikte felsefe tarihinin en etkili ismidir ve iddialarının büyük bir kısmı bugün hala önemini korumakta, tartışılmakta ve çoğu düşünceye katkıda bulunmaktadır. İngiliz matematikçi ve filozof Alfred North Whitehead “Avrupa felsefe geleneğiyle ilgili yapılabilecek en güvenilir genel nitelendirme Platon’a bir dizi dipnottan oluştuğudur” demiştir. İşte bu Akademi aslında “Akademos” adında bir Atina tanrısı adına yapılan sunaktan almıştır. Bu sunağın olduğu yere Felsefe okulu açan Plato’nun okulu sonrada her türlü yüksek kalite okul için kullanılmaya başladı. İşte bu insanlık tarihinin en önemli yerlerinden biri artık Atina halkının gezdiği, koştuğu, köpeğine kaka yaptırdığı bir alan.

Bu sabah devlete SMS atıp izin alıp yürümeye gittiğim parkımızın (yaklaşık 10 dönüm vardır ) 10 kapısınında kapatıldığını gördüm. Park halka kapatılmıştı. Umarım bu salgın ve karantina günleri çok çabuk geçer. Parkımız çok doğaldır. sadece yürüme yolu kısımlarına çakıl taşı dökülmüştür. Bir de 2000 yıllık akademi taşlarının bulunduğu çukur kısımlara tablet konulmuştur. Diğer kısmı kendi halindedir. Çok şükür Atina ‘da hala bizim 1980 öncesi şekilde belediyecilik yapıyor. Park, Ulaşım, Yenileme gibi bir çok işi belediye birimleri yapıyor. 1980 Darbesi ile yakamıza yapışan özel şirketlere kamu işlerinin peşkeş çekilmesi yok burada. Türkiye’de belediyeler bu işleri kendi tanıdıkları özel şirketlere ihale ediyorlar. Onlarda her türlü masrafı yaparak gerekli gereksiz her şeyi yapıyorlar. Parkların her yerine taş döşüyorlar, bin bir türlü gereksiz malzemeyi parklara koyuyorlar. Bizim Platon Parkının bankları en az 50 yıllıktır. Hala kullanıyoruz. Yunan halkının sevdiğim bir başka yanı şu. Kullan at diye bir şey yok. Hala 40 yıllık çamaşır makinesini kullananlar ya da 50 yıllık banyoyu muhafaza edenler var. Restorasyon faciaları burada yok. 2000 yıllık eserlerin yenilenme işini müteahhitlere vermiyorlar. Kısaca sadede gelirsek Parkımız kapandı. Ayrıca geçen hafta pazar günü süper marketlerin açılmasına izin verilmişti. Bu hafta kapalılar. Bari salgın süresince pazar günü marketler açık kalsa. Allah için. Sevgiler

Korona Günlükleri-4 “Plato’nun Akademisi”

Yazı dolaşımı


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir