Siyasetçilerin biz vatandaşlara yaptığı kötülükleri her araştırma yaptığımda görmek inanın insanı çileden çıkarmaya yetiyor.Faşist İtalyan birlikleri 28 Ekim 1940’ta Yunanistan’a doğru Arnavutluk üzerinden işgal hareketine başladı. Fakat Yunanlar İtalyanları yenilgiye uğrattı. Arnavutluk sınırından Yunanistan içine nüfuz edemeyen İtalyanların ilerleyişinin durması üzerine Nazi Almanyası Yunanistan üzerine yürüdü. Yıldırım savaşı taktiğiyle Alman birlikleri Yunanları kısa sürede geri çekilmek zorunda bıraktı. Yunanistan işgal edildi ve üç ayrı işgal bölgesine ayrıldı. Bölgeler arası insan ve mal geçişi yasaklandı. Almanlar Atina, Selanik bölgesi, Ege adalarının ve Girit’in stratejik noktalarını işgal etti. Savaş stratejisi gereği ülkedeki temel gıda malzemeleri, ham maddeler ve iş gücü Mihver Devletler’in hizmetinde olacaktı. İşgal sonrası petrol rezervleri, pamuk, tütün, yağ kaynaklarına el koyuldu. Bunlar düşük ücretlerle mihver ülkelere transfer edildi. Balıkçılık ve kırmızı et ticareti engellendi ve minimum seviyeye çekildi. Atina ve Pire Almanların Bölgesidir. Bu bölge ablukaya alınır. Hiç bir ülkeden mal girişine izin verilmez. Ayrıca Balıkçılık yasaklanır. Alman askerleri Pire ve Atina’da şehirlerindeki mağazaları yağmalar. Kimse yiyecek bir şey bulamaz duruma düşer. 1941 yazında belirtilerini göstermeye başlayan abluka 1942 kışında doruk noktaya ulaşır. İnsanlar açlıktan ölmeye başlar. “Πείνα στην Κατοχή (Ελλάδα)” denilen bu dönemde Yunan Kaynaklarına göre 70 binden fazla kişi kıtlık yüzünden hayatını kaybeder. Yunan Diasporası Birleşik Krallık nezdinde baskı yapmaya başlar. 1941 Eylülünde Almanya Kızıl Haç yardımlarına izin vermeye başlar. İstanbullu Rumlarda Türk Hükumeti nezdinde baskı yaparak Kızılayı devreye soktular.

Kızılay tarafından organize edilen ülke çapında bir kampanya ile toplanan gıdalar İstanbul’a sevk edildi ve büyük Kızılay işaretleri ile boyanmış SS Kurtuluş gemisi tehlikeli sefere hazırlandı. SS Kurtuluş ilk seferine çıkmak için 6 Ekim 1941 tarihinde Karaköy iskelesinden demir aldı. Gıda malzemeleri Pire limanında Kızılhaç’a teslim edildi. Sonraki aylarda Yunanistan’a üç sefer daha yapan SS Kurtuluş, toplam 6.735 ton gıda yardımı taşıdı.

SS Kurtuluş beşinci seferinde, Marmara Adası kuzey sahilinde, Saraylar köyü açığında fırtınaya yakalanarak kayalıklara çarptı ve 21 Şubat 1942 sabahı battı. 34 kişilik mürettebat karaya çıkarak kurtuldu. Batığın bulunduğu noktanın karşısındaki burun günümüzde, SS Kurtuluş’un hatırasına, Kurtuluş Burnu olarak adlandırılmaktadır.

SS Kurtuluş’un kaybına rağmen, savaş ilerledikçe zorluklarını bizzat yaşamaya başlayan Türkiye yardımlarını sürdürdü. SS Dumlupınar, SS Tunç, SS Konya, SS Güneysu, SS Aksu gemileri 1946’ya kadar Yunanistan’a insani yardım taşıdı. Bunlardan SS Dumlupınar, 13-16 yaşları arasında 1.000 kadar hasta Yunan çocuğu İstanbul’a getirdi ve bu çocuklara savaşın sonuna kadar Türkiye’de bakıldı.

Biraz SS Kurtuluş gemisinden bahsedecek olursak, Gemi 1883’te İngiltere’de 76,5 m.lik ve 2.735 groston kapasiteli bir kuru yük gemisi olarak inşa edildi. Çeşitli isimler ve bandıralar altında hizmet ettikten sonra 1924’te Kalkavan kardeşlerin deniz taşımacılığı şirketi tarafından satın alınarak Türkiye bandıralı ilk gemilerinden biri oldu. Kalkavanlar, gemiyi 1934’te bir başka armatör firma olan Tavilzade kardeşlere sattı ve “Kurtuluş” ismi bu dönemde verildi. Kurtuluş vapuru 1941’de işgal altında büyük açlık yaşayan Yunanistan’a sevk edilecek insani yardımın taşınması için Türk hükumeti tarafından kiralandı.

İnsanların arasına sınırlar inşa edenler, Onların düşüncelerini zehirleyip düşmanlık tohumu serpip yabancılaştırarak hep savaş korkusu yayanlar bizi yöneten siyasetçiler. Kendi düşüncelerimize sahip çıkalım ve her zaman doğruları araştırıp hakikate kendimiz ulaşalım. Bir daha böyle felaketlerin yaşanmaması dileğiyle. İyi Haftalar.

Büyük Kıtlık Atina’da

Yazı dolaşımı


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir