“Ben Denizci değilim, Ben Kaptanım!” dedim İspanyolca. 1986 yılında “Los Lobos” grubu söylediğinde “La Bamba” şarkısıyla ezberlediğim ilk İspanyolca şarkı sanırım. Sonra bir sürü İspanyolca şarkı ezberlemeye başladım. 22 yaşında Kardeşimin sınıf arkadaşı sayesinde hayatıma İspanyolca girdi. Sene 1994 Commodore Amiga bilgisayar var evde. Cep telefonu çok daha yeni. Kardeşimin arkadaşının ismi “Sabri” 4 kardeşler. Sabrilere gidip Amiga’da oyun oynuyoruz. Evde 4 dil konuşuluyor. İspanyolca, Katalanca, Arapça ve Türkçe. Çünkü Sabrinin Babası Suriyeli. Onun Annesi Arap ve Babası Türk. Sabrinin Annesi Gloria Teyze Barselonalı. Barselona Katalanların başkenti. Katalanca da konuşuluyor. Türkiye’de yaşadıkları için Türkçe de konuşuluyor. İngilizce bildiğim için İspanyolca’yı anlamaya başlamıştım.
İngilizce ve İspanyolca içinde bir sürü Latince kelime var. Hepsi Grekoromen kökenli. İngiltere uzun süre Fransız krallar tarafından yönetilmiş. Roma devleti altında yaşamış. O yüzden Fransızca ve Latince etkin. Yunanca öğrendikten sonra İspanyolca ve İtalyanca çok daha kolay anlamaya başladım. B harfini İspanyollar da aynı Yunanlar gibi V diye okuyorlar. İspanyollardaki peltek C Yunalarda Delta ve Thita harflerinde var. 1996 yılında İmam Adnan sokağında bir bar bulduk “Madrid” isimli barı “Anna Maria” isimli bir İspanyol kadın işletiyordu. O barda da bir sürü İspanyol ve yabancı ile İngilizce ve İspanyolca konuşuyorduk.