Bir dilin içindeki kelimelerin etimolojisi beni en çok etkileye şeylerden birisidir. O yüzden o kelimenin nereden geldiğini bulmak hem heyecanlı hem de keyifli bir iş olmuştur benim için. Hele o kelimelerin yabancı kökleri varsa benim için çok daha heyecanlı bir serüven başlamış demektir. Fortçuluk ve Fortçu kelimesi de bunlardan birisidir. Fortçuluk (argo, cinsellik) Fortçu olma durumu, Eski Fransızcadan gelen “Froter” yani sürtmek kelimesinden geliyor. Bizim dilimizde ise argoda kalabalık araçlarda birisine sürtünmek anlamına geliyor. Uzun yıllar Ford marka otobüste yapıldığı için bu ismi aldığını düşündüğüm kelime aslında Fransızcadan gelen bir devşirme kelimeymiş. Ford marka otobüs veya araçlarla da bir alakası yokmuş. Benim yazım ise Ford marka otomobiller ile ilgili olacak. Dünya’da bulunan en popüler otomobil markalarından birisi olan FOD 120 yaşında. 1903 yılında kurulmuş ve o zamandan beri dünyanın bir çok ülkesinde çok kaliteli araçlar üretiyor. Türkiye’de hala TIR (Ford Cargo) ve Hafif Ticari(Ford -transit-Connect)denilen türde araçları üretiyor. İlk sahip olduğumuz araç Ford Focus sanırım 2000 yılında almıştık ve çok sağlam bir araçtı. 5 kapılı olan türüydü ve çok kullanışlı bir araçtı. İlk hatırladığım ise lise arkadaşımın babasının ford escort 1974 model aracıyla yaşadığımız maceraydı.
Sanırım 25 yaşındaydık. Arkadaşım askerliğini bitirmiş ve çok bunalmıştı. Benim Maltepe’de bulunan dükkana geldi. Ben askerliği bitirdim ıslatmak için hadi Kemancı’ya gidelim. Babamın arabasını aldım. Hangi akla hizmet Taksime Kartal-Maltepe’den otomobil ile gittik. Aracı AKM’nin otoparkına bıraktık. Kemancı’da bir güzel zurna gibi olduk. Saat gece 3 gibi aracı aldık ve tam şimdi yıkılmış olan Taksim Mc Donalds önüne gelmeden en sağdan trafikte giderken ilerde bir Polis Minibüsü gördük. Ford Transit marka. Siyah Beyaz boyalı. O zamanlar polisler de yeşil üniforma giyiyor. 1995 sanırım. Arkadaş polisi görünce arabayı durdurdu. Kontak kapadı ki polisler gitsin. Polisleri 20 dakika bekledik. Sonra sıkılıp hadi gidelim derken arkadaş kontak anahtarını kırdı. Sapı elinde kaldı. Güzel kafayla hemen çözümü buldum tabii. Anahtarı aldım. Hemen araçtan çıkıp polislere gittim. Camı açın işareti yaptım. Memur bey çok iyi davrandı. Dinledi beni. “Memur bey, bizim araba ford marka. Anahtar kırıldı. İçindeki ucu çıkardık. Sizden ricam sizin minibüs de Ford marka. Bana verseniz anahtarı. Bir çalıştırsam?” Memur bey bana bakıp” Siz güzel eğlenmişsiniz. Belli. Ben sana anahtarı verdim hadi, hadi çalıştı, sen anahtarı bana nasıl geri vereceksin? ben nasıl çalıştıracağım benim minibüsü peki? dedi. O zaman anlamadım dediğini tabi. Polis memuru devam etti ” Siz şimdi camlarınızı kapatın, sabaha az kaldı uyuyun. Sonra gidip bir anahtarcı bulup yaptırırsınız.” Onun dediği gibi yaptık. O zaman cep telefonu yok. Sabaha kadar araçta uyuduk. Sonra Taksim Talimhanedeki Ermeni bir oto anahtarcısına anahtardan yaptırdım. Binip eve gittik.