İnsan yaşı ilerledikçe hayatında gördüğü, yaşadığı, tecrübe ettiği her şeyin kendisini kendisi yapan unsurlar olduğunu anlıyor. Bir tarafımın Adanalı olması da bunlardan birisi. Gerçekten her bölgenin hayata farklı bir bakış açısı var. Felsefesi var. Bu insana çok büyük bir kazanım getiriyor. Anne tarafım, Balıkesir-Gönen, Selanik-Edirne- İstanbul karışımı. Baba tarafı Malatya- Maraş ve Adana. bu renklilik bana o kadar geniş açıdan bakma fırsatı veriyor ki bunu 30 ülke gezip başka ülkelerde yaşayınca anladım. Peki neden siyasetçiler bizi tek millet, tek devlet, tek dil diye sınırlayıp bu renkleri görmemizi engelliyorlar? Çünkü kendi değerlerimizin farkına varıp o değerleri tam randımanla kullanmaya başlarsak robot olup maniple edilmemiz çok zor olacak.
O yüzden yaşadığımız coğrafyada ne kadara çok kültür varsa ve bu kültürler ne kadar dolaşımda olursa biz o kadar güçlü oluruz. Çünkü elimizde bir sürü entrüman olur. Her bölge farklı düşünce yapılarına sahip çünkü coğrafya, yaşadıkları hayat tecribesi hep farklı farklı. Moskova aynı İstanbul gibi her milletten adamın yaşadığı bir şehir. Rusya’da yaşayan tüm halklardan örnek orada var. Rusya bu arada gerçekten Moskova Hanlığı zamanındaki Moskova olarak kalmamış. O kadar geniş bir coğrafyaya yayılmış ki her milletten insan var. Moskova’da bir gün Megrel yani Lazların hristiyanı olan bir taksicinin arabasına bindim. Rusçayı aynı bir laz gibi gonişii. Tetuğundan pir şey anlamak zor. Zaten çat pat biliyorum. Biraz da ingilizce bildiği için anlaştık. Mantık aynı bizim Lazlardaki gibi. Bir şey diyorsun verdiği cevap bambaşka. Bir gün Ardeşenli arkadaşımın Çiçekçideki evine gittim. Dedi gel bir kahvede çay içelim. Gittik. Hemşehrisi işletiyor. Garson amca siparişleri aldı. Ocağa bağırdı. “Uç masaya uçer çay bir masaya bir çay” Amca dedim neden 10 çay demedin? “Garişii oyle ” dedi.
Her kesimin farklı güzel yanları ve düşünce tarzları var. O yüzden her coğrafya çok önemli ve kendisine has değerler taşıyor. Kendimiz de öyleyiz. Hepimizin parmak izi farklı. Hepimiz çok değerli hayat hikayeleri taşıyoruz. Bu hayatın farkına ve kendi farkımızın farkına varmak sadece bizim elimizde. O yüzden hayata katılmak ve hayata bir şeyler vermek bizim için çok önemli. Başkası için yaşıyorsak mesela bunu bırakıp kendi ruhumuzun sesini dinleyip hareket edersek daha yaratıcı ve faydalı insanlar oluyoruz.
ozankemalcullu.com
Bilgiye giden yol