1980’li yıllarda böyle bir müzik kaseti vardı. İçinde 1960 ve 1970’li yıllarda hit olmuş romantik parçalarla doluydu. “Sound of Silence”- “Simon & Garfunkel”,”Boat on The river” -“Styx”, “Angie- Rolling Stones” “Hotel California”-Eagles” gibi. Anılar-9 albümü o yıllarda herkesin alıp dinlediği bir kasetti. O şarkıları duyduğumda 1980’li yıllarda nerelerde isem oraları hatırlıyorum. Hatırladığım yerler ise çok değişti. Yok oldu veya havası farklı oldu. Erenköy’de mesela bağlık, fundalık olan yerler vardı. Oraları sokak yapıldı. Bazı yerler çıkmazdı. Koruluktu. O korular kesildi. Müthiş bir betonlaşma yaşadı İstanbul ve hala yaşıyor. 1980’li yıllarda şehir hatları vapurlarında stajyerlik yapmış birisi olarak köprü üstüne çıkıp Kadıköy’den Beşiktaş’a giderken Boğaz’da saydığımız 3 tane gökdelen vardı. “İSO- Odakule” Beyoğlu tarafında. Sonra Taksime doğru The Marmara ve Sheraton otelleri. Bir de arka tarafta Zincirlikuyu’da bulunan Karayolları binası. Başka gökdelen yoktu. Erenköy’de yapılmış bir “Mert-Kule” vardı. Adalar’a giderken görürdük. Biz staja başladığımızda “IDO” kuruldu ve “Dalan’ın Motoru” dedikleri Deniz Otobüsü-Katamaranlar çalışmaya başladığı zaman Dalan birer birer Gökdelen izinlerini vermeye başladı. Park Otel- Gök Kafes- Beşiktaş-Akaretlerdeki kulüp binasının yerine yapılan iki kule ilk çıkıntılar olmaya başladı. Sonra Dolmabahçe Sarayının arkasında yapımına başlanan Swiss Otel inşaatları.
Mesela “Europe- The Final Countdown” şarkısı da bana Erenköy’de Teyzemin yıkılan apartmandaki dairesini anımsatır. 1980’li yıllarda 10.kattan denize doğru baktığınızda Uludağ’ı görürdünüz. Tüm Adalar ve Suadiye sahili ile Arkadaki Çamlıca ayaklar altındaydı. Yemyeşil kırlar vardı. Zamanla sadece etrafını dolduran apartmanları görür olmuştuk. Şimdi de kusurlu bulunup yıkıldı. Ajda’nın Süperstar 3 albümü de o evi hatırlatır. Balet Plak tarafından sarı altın renginde basılmış bir plaktı. Balet Plak MFÖ’nün de “Aşık oldum” albümünü mavi çizgili bir kasete basmıştı. O albümdeki şarkılarla da Fatih ve Yeşil Tekke sokaktaki evleri hatırlıyorum. 8-9 yaşında yıkılmamış konak ve tahta ev arardım apartman kümelerinin arasında.
Beton apartmanların yapımında kullanılan malzemeye dikkat ederdim. Apartman isimleri. Mesela eski bir konak yıkılıp yerine apartman dikilmiş ise oraya “Konak” apartmanı demeleri kolay olurdu. Dolap sokakta bulunan apartmanlar çok dikkatimi çekerdi. Bir de Aksaray Horhor caddesindeki binalar. Bu caddede “Abdüllatif Suphi Paşa” konağı var. Yığma-Kâgir bir yapı İtalyan bir mimar tarafından kocaman bir bahçe içine yapılmış. İlk milli eğitim bakanlarından Hamdullah Suphi Tanrıöver ‘in yaşadığı ve İstanbul Üniversitesine bağışladığı konak şimdi Üniversitenin bir ofisi olarak kullanılıyor.
O zamanlar ayakta duran ve hala yaşamaya devam eden 4-5 ahşap konak ve ev var Yeşil Tekke sokağında. Sokağın başındaki Tekke hala yakta. Bir vakıf alıp tekke ve ahşap evi restore etti. Tekkenin bir kısmı tuğladan mamul bir yığma Bizans yapısı gibi. 18.yydan kalma. Bu yazım da sanat tarihi yazısına döndü. Asıl beni etkileyen bina Saraçhane geçidi inşaatında bulunan Ayasofya’dan önce yapılmış en büyük kilisenin “Aziz Polyeuktus” kilisesinin harabeleri. O harabelerde büyüdüm diyebilirim. Parkın içinde herkese açık olduğu için her zaman gidip temellerinde gezebilirdiniz. Şimdi tel örgü ile çevrilmiş duruyor. Benim arkeoloji ve mimariye merakımın bu bölgede büyümüş olmamla ilgili olduğunu da söyle bilirim. Bu sokakta geçen çok hoş bir anı ile yazımı bitirmek istiyorum. O zaman 4 yaşında olan kardeşim Anneme sürekli “Bu ne?” “O ne?” “Neden burada bu?”
“Şunu neden alamıyorum?” gibi sürekli sorular soruyor. Yine o gün “O ne?” “Bu ne?” diye makine gibi sormaya başlayınca Annem de sinirlenip “Ananınki” deyivermiş. Kardeşim de bunun ne olduğu bilmediği ve çocuk olduğu için sokakta sekerek koşarken hem zıplayıp koşup hem de ” ananın kiii, babanın kii, ananın kiii babanın kii” diye kafiyeli bir tekerleme yapmıştı. Sokaktan gelen sesi duyup kardeşimi çağırıp nazikçe annem anlattı mı? yoksa kardeşim sopayı yedi mi? Orayı inanın hatırlamıyorum.
ozankemalcullu.com
Bilgiye giden yol