İmplant Fransızca bir kelime ve TDK sözlükte anlamı şöyle geçiyor “Doku Ekimi” Yani bize sonradan eklenen bir doku veya ek. Diş İmplantı veya Saç İmplantı gibi. Bu bilgiyi aklınızda tutup hemen asıl konuya gelelim. Bu implant bize ilkokul ile takılıyor. Bize komple düşman ırklar anlatılıyor. Bu ırkların bize kalleşlik yaptığı ve tüm ırkın düşmanımız olduğu söyleniyor. Bu ırkların vatanımızda gözleri olduğunu ve vatanı korumamız söyleniyor. Bu din ve okul kitapları ile kanımıza ekiliyor. Siz doku deyin ben zehir diyeyim. Bu şekilde zehirlenerek hiç tanımadığımız milyonlarca insandan nefret etmeye ve kendimizi tedirgin hissetmeye başlıyoruz. Sürekli o düşmanların bize kötülük yapacağı gösteriliyor yazılı basın ve sosyal medya ile. Bu şekilde düşünerek daha fazla sorgulamamız engelleniyor. Eğer sorgularsan hemen vatan haini ilan edilip karşı tarafın casusu olarak görülüp aforoz ediliyorsun.
Sana sahte kahramanlarla kazanılmış sahte zaferler anlatılarak kendi kanınla ilgili gurur ve kibir hissetmen aşılanıyor. Diğer ırklardan üstün olduğun ve bazı ırkların senin ırkından aşağı olduğu sana söyleniyor. Üstün olduğun ve eşsiz olduğun söylenirken bu sahte düşmanların seni yok edeceği şeklinde de korkutuluyorsun. Oyunu görenler ise dışlanarak hipnoza girmiş insanları etkilenmesi engelleniyor. Bu implantın verdiği hipnozla hep çok çalışarak üretmek ve daha fazlası gösterilerek uyuşturuluyorsun. Geçen bir haber okudum. “Bursaspor bu sezon tüm müsabakalardan men edildi” yazıyordu. Düşündüm Amedspor ile oynadıkları ve tüm stadın konuk Diyarbakır takımı oyuncularına yaptığı ırkçılık ve nefret dolu saldırıdan olduğunu sandım. Fakat borçları yüzünden Bursaspor müsabakalardan men edilmiş. Çok üzüldüm. Irkçılığı besleyen ve insanları uyutan siyasal sitem nefret ve ırkçılık pompalayarak insanların sürekli korkup kendi bilinçlerine ulaşması engelleniyor. Benim bu beynimde ilkokul ve çevremdeki insanlar tarafından oluşturulan implantı yine ben kendim kırıp bozdum. Okuyarak ve bu düşman ilan edilen insanlarla birlikte zaman geçirip onlarla dost olarak. Bir insan topluluğun seçilip ırkıyla yaftalanıp bana düşman olarak gösterilmesi bu düzüne göre hiç bitmeyecek. Önce Rumlar, sonra Ermeniler, sonra Kürtler sonra Suriyelier vs bu böyle sürüp gidecek.
Bu oyunu bela okuyarak, bu düzeni kuranlardan nefret ederek aşamayacağımızın idrakine varmalıyız. Nefret yayan ve korku ile çalışan bu siteme karşı en büyük güç sevgi ile bir şeyler üretip hepimizin önce insan olduğunu bıkmadan usanmadan anlatmaktır. Yorulmadan üretmeye ve sevmeye devam.