Felsefe kelimesi bize Arapçadan gelmiş. Peki Araplar nereden almış bu kelimeyi? “Φιλοσοφία” ( Filosofia) desem size? Evet Yunanca kökenli bir kelime. 800 metre ötemde duran dünyanın ilk felsefe okulu olan ” Plato’nun Akademisi” 2000 yıldan fazladır orada duruyor. Biraz Yunanca bilip anlayınca hemen ne demek olduğunu insan çözebiliyor. Etimolojik olarak felsefe kelimesi karmaşıktır ve eski Yunanca φιλεῖν (sevmek) ile sophia yani bilgelik kelimelerinden oluşur.
Bilgelik sevgisi demektir. Terim , Sokrates öncesi büyük filozof ve matematikçi Pisagor tarafından tanıtıldı . Pisagor, kendisini filozof, yani bilgeliğin dostu olan bir kişi olarak tanımlayan ilk kişidir.
Peki bilgelik ile kurulan sevgi bağı, dostluk ilişkisi nasıl olacak? Benim fikrim modern hayatın verdiği kaygı, endişe, korkulara rağmen kendimizle bir şekilde bağ kurup ayık kalarak. Uyuşmadan yaşayıp, hayatımızı gözlemleyerek. Bir on dakika oturup hiç bir şey yapmadan gözlerimizi kapayıp nefesimize odaklanarak. Sonra dış etkilere rağmen unutmaya çalışmak yerine anlamaya çalışarak. Neden bu anı yaşıyorum demek yerine bu durum bana ne söylüyor? neyi deneyimliyorum şimdi? Pişman olmak yerine yaşadıklarım bana ne öğretti? Nasıl ilerleyebilirim? Hayatımın amacı nedir? Başkaları desin diye mi yaşıyorum? Ev-Araba almak için mi koşturuyorum? Neden? Şeklinde sorular sorabiliriz.
Ben düşüncelerimi yazarak bir şekilde hayatın içinde kalıyorum. Düşüncelerimin akışını sağlayıp yazarken kendimle irtibat sağlıyorum. Otomatik pilotta yaşarken hayatın aktığını anlayamıyoruz. Anlayabilmek demek farkındalığa varmak demek. Bu da uyuşmaktan kaçınıp kendimiz bilmek demek. Bir şekilde öleceğiz. Bunun idrakini varmak da hayatın içinde uyanmamızı sağlayabiliyor. Uykudan uyanmak bizim elimizde. Yaşarmış gibi yapıp ölü bir ruhla yaşıyorsak bunun farkına varmak ne güzel bir şey. Biz ne düşünürsek o olduğu için gece geç saatlerde kendimizle baş başa kalabilmek ne güzel bir şey. Sevgiyle