Istanbul’un talan edilip yağmalanmasının en büyük örneklerinden birisidir “Fikirtepe Kentsel Dönüşüm” projesi. Bizzat bu talanın içinde kalmış ve talanı iliklerine kadar yaşamış birisi olarak sizinle yaşadıklarımızı paylaşmak istedim. Fikirtepe 1960lı yıllarda gecekondularla dolmaya başlamış Kadıkoyün eski tarla ve bağ bahçe kısmıdır. Uzun çayır deilen ve kurbağlı derenin temizken suladığı çayırdın kenarlarında tarım yapılırmış. Bu tarlalar zamanla gecekondu ile dolmaya başlamış. Bu bostanlardan birisine yapılmış olan iskanlı apartmanımızda 1987 yılında oturmaya başladık. 7 katlı ve lüks konut olarak yapılmış bir binaydı. Etrafımızda gecekodular vardı ve bizim bina sınırdı.
Kasaba ile köy karışı bir yaşamın kıyısındaydık. 100 metre yokuş yukarı yürürseniz de bir kent. inek ve Tavuk seslerinin, tamirhane ve otoyol sesine karıştığı bir dünya. Bu dünya 2010 yılında çıkarılan “Fikirtepe Kentsel Dönüşüm” Projesi ile yıkıldı. Apartmanımızda 7 dairenin sahibi olan toprak sahibinin etkisiyle herkes evin yıkılması için onay verdi. Aslında apartmanımız kaça bir yapı değildi. Fakat çizilen özel kentsel dönüşüm planın bir sokak altında kalıyorduk. Bizim sokağın üstü projenin dışındaydı. Alt ksımı ise proje içindeydi. Yıkılmak için başvurmayan diğer apartmanlar ve evler hala ayakta duruyorlar. Proje ile tek göz gecekondular yasal apartmanlarda ev sahibi olabileceklerdi. Bize gösterilen buydu. Fakat projenin en sıkıntılı yani küçük parsellerin birleştirilip yıkılması ve büyük parseller halinde gökdelenler yapılmasıydı. Projeyi üstlenip yıkımları yapıp inşaatları başlatan bir çok firma konkordato ilan etti. Proje kapsamında bulunan bir çok ev yıkım izi vermedi ve yıkım başlayamadı. Yıkanlarda bizim projede olduğu gibi projeyi tamamlamadan inşaattan çekildiler.
Gelelim bizim projeye. Bizim projede A ve B blokların %95 i tamamlandı. Binalar da şatış yapıldı ve insanlar oturuyor. İnşaat şirketi A,B,C blokların idaresini de üstlendi. C blok ise toprak sahiplerine verilen bir bloktu. Tam oalrak bitirilmeden Emay inşaat konkordato ilan etti. İçinde oturmaya başladık ama bitmeyen yerleri var. Peyzaj tamamlanmadı. Binada eksikler var. Ayrıca işçilik kalitesi çok düşük. Klasik türk müteahhidi tarzında çalışma bu 1500 dairelik projede de uygulanmış. Yani binanın mermer, elektrik, su tesisatı v.b işlerini yapan firmalara projede daire verilerek iş yaptırılmış. İşleri yapan küçük esnafların bu kadar çok daireyi tam olarak yüklenebilmesi gerçekten zor.
ozankemalcullu.com
Bilgiye giden yol