20 katlı binanın 19.katındaki ofisinden İpanema plajı gözüküyordu. Akıllı bir terapist olarak yaklaşık 10 yıllık çalışmasının sonucunda aylığı 5000R$ ödediği ofisi çok seviyordu. Şehrin kalburüstü kısmı bu semtte oturuyordu çünkü. Müşterileri arasında çok ünlü kişiler vardı. Yale üniversiteisinde psikoloji eğitimi alıp Klinik Psikolog olmuştu. Covid 19 Salgını yüzünden çoğu müşterisi ile internet üzerinden görüşüyordu. Kızıl kumral saçları ve pis bir sakalı vardı. Anne tarafı Angolalı baba tarafı ize 200 sen önce Portekizin Algarve kentinden gelmişti. İsmi Ricardoydu. 34 yaşındaydı. Dünyanın çeşitli ülkelerinde yaşamıştı. Laos, Vietnem, Taiwan gibi ülkelerde toplam 3 yıl kalmıştı.
Bugün görüşeceği “Danışanı” yani müşterisi ile yaklaşık 10 aydır görüşüyordu. 1990’lı yıllarda Başkan olmuş olan Fernando Color De Mella’nın Maliye Bakanlığını yapmış eski bir “Türk” bürokratın oğluydu danışanı. İsmi Tezcandı. Aynı ismi gibi yerinde duramayan hiper aktif bir adamdı. 50 yaşına merdiven dayamış çağrı merkezinde çalışan biriydi. Babasıyla bağı koparmış ve sevdiği bir Brezilyalı Kadınla ikinci kez evlenmişti. Kadın 1800’lü yıllarda göçmüş Kıbrıslı bir Rum aileden geliyordu. İsmi Mariaydı. Mükemmel bir evlilikleri vardı. Tezcan eşinin mutluluğuna çok önem veriyordu. Ona tutamayacağı sözler vermiyordu. Kararlı bir şekilde davranıyordu. İstemediği veya beğenmediği şeyler olursa bunları güzel bir dille anlatmak için gayret sarfediyordu.
Peki Tezcan’ın sorunu neydi? Ne iş yapmak istediğine bir türlü karar veremiyordu. 48 yaşına kadar her türlü işi yapmıştı. Daha çok para kazanmak için çalışmış ve bu işleri severek yapmamıştı. Neden üzerinde böyle bir psikoloji vardı bir türlü anlam veremiyordu. Tek bildiği eşine adaletli davranıyordu onun kendisine ters davrandığı zaman eşine bu durumla ilgili rahatsızlığını hemen iletiyordu. Galiba iletişim ağlarını her zaman kuvvetli tutmak en büyük başarısıydı. İletişimi kesip küsmek yerine her zaman kendini ifade etmenin doğru olduğuna inanıyordu. Sonunda seveceği işi bulacağına inanıyordu. O yüzden terapi görüyordu. Eşiyle olan ilişkisinde ne istediğini biliyordu. Destek verip destek alacağı bir insanla hayatı paylaşmak. Bunun kolay olmayacağını biliyordu. Çünkü bir şey ancak emek verilip zaman harcanırsa değerli oluyordu. Biliyordu.

Bossa Nova Sevdiğim

Yazı dolaşımı


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir