Atina şehrinin her gün bir başka gizini bulmak ve araştırmak inanın çok güzel oluyor. Monastraki Metro İstasyonunun tam karşısındaki Dizdarakis Camisini yaptıran Osmanlı Valisi (Voyvoda) Mustafa Dizdarakis dışında başka önemli Osmanlı Valisi bilmezdim. Hacı Ali Haseki Paşa. Atina şehir planını ilk kim çizdi derken Osmanlı Türkçesi ile yapılmış haritalar buldum. Bu haritaları araştırırken birden 18. yüzyıl sonlarından kalma bir harita buldum. Bu harita Atina’nın 18-20 bin nüfuslu küçük bir şehir olarak Acropolis eteklerine yayılmış halini gösteriyor. Şehir “Haseki Surları” diye bir koruma duvarları ile çevrilmiş olarak karşımda duruyordu.

Bu surlar neden yapıldı? Kime karşı yapıldı? Şimdi neredeler? diye sorular aklıma gelirken araştırmaya devam ettim. 1770 yılında Kont Orlov adında bir Rus Kontu topladığı donanma ile St.Petersburg’dan Baltık Denizinden yola çıkıp Akdenize girip Mora yarımadasına geliyor. Burada Ortodoks Rumları ayaklandırıp Osmanlı’dan ayrılmaları için onları ikna ediyor. Bu hamleyi Osmanlılar her zaman yaptıkları gibi Arnavutluk ve Yunanistan’da ikamet eden Başıbozuk Müslüman Arnavutlardan ölüm timleri oluşturup bunları ayaklanmacıların üstüne sürüyor. Ayaklanma bastırırken ganimete binen bu Başıbozuk ordusu daha da güçlenip ayaklanma sonrası da huzursuzluk çıkarmaya devam ediyorlar. O zamanlar Attika yarımadası çok fazla nüfus barındırmıyor. Nüfusun büyük bir kısmı Mora Yarımadasında yaşıyor. Bu yağmacı ordusu sık sık Atina’ya gelip 1778 yılına kadar şehri rahatsız ediyor. bu yağmacılardan korumak için şehrin Hristiyan Rumları Salamina Adasına geçici olarak yerleştiriyorlar. 1772 yılında şehre Vali olarak atanan Hacı Haseki Paşa Halandri semtinin olduğu yerde bu başıbozuk ordusunu yeniyor. Bu savaştan sonra şenrin bir duvarla çevrilip korunması için emir veriyor. 10 km uzunluğundaki surları 100 gün gibi bir sürede bitiriyorlar. Duvar 3m uzunluğunda ve 1m Kalınlığında yapılıyor. Surların parası yerel halktan toplanıyor. 1826 yılındaki Osmanlı Kuşatması sırasında surlar harabeye dönüyor. Kalıntılar ise şehir 1834 yılında yeniden planlanırken ortadan kaldırılıyor.

Surların geçtiği noktalar şunlar; Antik Odeon Tiyatrosunun hemen altından başlıyor Dionysus Tiyatrosundan, Hadrian Zafer Takından devam edip Vassilissis Amalia Caddesinden geçip Syntagma Meydanına geliyor. Oradan Stadiu Caddesinden geçip Yunan Milli Bankası binasına ulaşıyor. Orada batıya dönüp Koumoundourou meydanına varıyor. Thissionun önünden geçip Areopagusun yukarısından Antik Odeon Tiyatrosunda son buluyor.

Suların tam 7 tane kapısı var.

“Kale Kapısı” (Πόρτα του Κάστρου) veya Karababa kapısı. Akropolisin tam önünde yer alıyor bu kapı. Oarada bulunan bir müslüman mezarlığı yüzünden “Πόρτα των Μνημάτων” yani Mezar Kapı deniyor. Mandravili Kapısı (Πόρτα του Μαντραβίλη) Thission ile Pnyx Tepesi arasında yapılıyor. Drakos Kapısı, Aslanlı Kapı diğer isimleri. Mora Kapısı ya da Çingene Kapısı ise Keramikosa yapılıyor. Menidi Kapısı ise Aiolou Caddesinin olduğu yere yapılıyor. Mesoya Kapısı Μεσογείτικη Πόρτα veya Bubunistra Kapısı. Othoso Caddesinin olduğu yere yapılıyor.Hadriyan Kapısı ve Arnavut kapıları ise surların 6 ve 7. kapılarıydı.

Şimdi bu duvarlardan eser bile kalmaması ve kimsenin bu surları bilmemesi insana araştıracak daha çok şey var dedirtiyor.

Haseki’nin Surları Yıkılırken

Yazı dolaşımı


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir