Sabah serinliğinde yazı yazmak gibisi yok canım. Bir pazar sabahı serin bir Atina balkonundan selamlar. Sevgiler. Size 1830 yılından beri bize düşman olarak gösterilen bir ülkeden yani Yunanistan’dan yazıyorum. Buradaki insanlarla o kadar çok benzer yanımız var ki farklı yanlarımızı ortaya çıkarıp gözümüze sokanları bir incelemenizi istiyorum. Neden insanlar tanımadıkları insanlara karşı kin, öfke ve düşmanlık duyar? Neden korkar? Neden intikam duygusu duyar? Tanımadığınız insana karşı böyle duygular hissetmenizin sebebi nedir?
Bu insanlar hakkında duyduklarımız ve bize verilen eğitim. Yaşanan acı geçmişte olanların dilden dile aktarımı.
Eğer sürekli geçmişte yaşarsak depresyona gireriz. Geçmişteki travmaların üzerine bir eğitim sistemi kurup bunu yeni nesillere aktarmanın amacı ne olabilir? Cevabı sizlere bırakıyorum. Hepimiz insanız. Yunan, Türk, Çinli, Fransız, Ermeni. Bizi biz yapan içimizde yarattığımız sevgidir. Bu hayata ve evrene güzel şeyler bırakmaktır. Bize düşmanlık, kin, nefret aşılayan tüm düşüncelerden uzak durmalıyız. O yüzden önce kendimizi keşfetmeliyiz. Bize televizyon ve sosyal medyada gösterilen her şeye inanmak yerine hayatı kendimiz şekillendirmeliyiz.
Doğru bildiğimiz yanlış bilgileri önce kendimizi sevmeye başlayarak değiştirebiliriz. Önce kendi ülkemizin çevresindeki ülkeleri ziyaret edelim ve görelim. Şimdi sınırlarla bölündüğümüz bu ülkelerle, bu kültürlerle ne kadar ortak yanımız var?
Buyrun değişime ve sevgiye!