4.kitabım kısa bir süre sonra yayına hazırlanıyor. Çok sevinçliyim. Bu kitabımda yazdığım makalelerden bir demet yazı olacak. Bir çok konudan bahsettiğim makaleleri çeşitli dergi ve gazetelerde yazmıştım. Biz erkeklerin bu her dişiyi tohumlama iç güdüsü gerçekten lanet gibi bir şey. Erkek köpeğim Jean Paul de bunu görebiliyorum. Ne zaman bir dişi görse insan ,köpek fark etmez hemen kadının bir uzvuna yapışıp düdüklemeye başlıyor. Neden yapıyorsun oğlum yapma diyorum? “Usta Valla ben de anlamıyorum” diyor. “Tutamıyorum kendini” diye inleyip sonra hüzünlü bir şekilde sağa sola bakıp gözlerini gözlerimden kaçırıyor. Peki hayvandan bizi ayıran en büyük değerimiz akıl neden devreden çıkıyor? Biz aynı küçük köpeğim gibi hareket ediyoruz? Evet soyumuz devam etmeli ama nefsimiz de bizi kontrol etmemeli. Şimdi 4.kitabıma ismini veren makalemi sizlere sunuyorum. İyi okumalar.
Hayatımın Anları
Bazı insanlar gece yaşamayı sever. Gecenin sessizliğinde ve karanlığında insan ayrı bir ruha bürünür çünkü. Hayatın bir başka yüzüdür. Gecenin karanlığı. Her şey karanlık bir örtünün altındadır. Gizemlidir. Net seçilemez dünya. O siyah örtünün altında her şey gizlidir. Gün olmadan neler doğar o yüzden. Biz göremeyiz. İşte bu sessizliğin yine devam ettiği ama karanlığın gün doğumu ile sona erdiği vakit Tan vaktidir. Yine ölü sessizliği vardır. Sadece kuşların sesini ve erken saatte çalışmaya gidenlerinin araç seslerini tek tük duymaya başlarsınız. Gecenin o serinliği hala devam etmektedir O serinliğin de bir kokusu vardır.
Onu çekersiniz ciğerlerinizin en derinine. İşte yazmak için en değerli zamanlardan birisidir bu. Düşünüyorum da en üretken olduğum anlar hep konfor alanı denilen uğrunda bir çok emek verdiğimiz ve bir çok yenilikten vazgeçtiğimiz o rahatlık ortamından çıktığım anlar. Vücudumuz güvende olmadığında değişik hormonlar salgılıyor. Acı duyduğunda, aşk hissettiğinde. İşte bu hormonların salgılanması insana enerji, güç ve yeni şeyler üretmek için ilham kaynağını oluşturuyor.
Korkularımız ve bu konfor alanın bitişinden sonraki belirsizlik bize müthiş bir etki yapıyor. İslam inancı da bunu destekleyecek doneler bulunuyor. “Allah rızkımızı verir” gibi. “Ne zaman ölürürüz, Allah ancak o zaman rızkımızı keser ” gibi kendimizi o belirsizlikte güçlü kılmamızı sağlayan mantık zinciri kurulur. Bunun için önce kendi gerçeğimizle yüzleşmek gibi çok önemli farkındalık anına veya seviyesine gelmemiz gerekiyor. Yaptığımız her şey aslında içerden dışarı gerçekleşiyor. Bizim aldığımız karar bizi bağlıyor aslında. Dış etkenler sadece bizim onayımızla geçerli olabilir ve sürebilir. Bugün ayın ilk günü. Dilekleriniz, duygularınız sizi eylemlerinize dönüşecek. En güzel günler sizin olsun.