Özellikle belirtmeliyim ülke minik bir ülke 2 milyon 8 yüz bin kişi yaşıyor. Benim gördüğüm kadar hala dünyadan kopuk halde. Dünya bankacılık sistemine hala dahil değil. Kartla alış veriş çok kısıtlı. Çoğu yerde P.O.S makinesi yok.Sadece ATM’lerden “Leke” denilen Arnavut parası çekebiliyorsunuz. Çok yüksek bir komisyon kesiyorlar. Her yerde nakit para geçiyor. O yüzden yanınızda Nakit Avro getirmeniz en güzeli. Taksiciler aynı İstanbul taksicileri gibi yabancı olduğunu anlayınca dolaştırıyorlar. Taksimetre açık ama 8 avroluk yere 15 avro ödediğim için bir kez kazıkladılar beni. Türkleri çok seviyorlar. Çok küçük bir ülke olduğu için çok çabuk gezilebiliyor. Ülkenin en güneyinden Yunan sınırından en kuzeydeki Karadağ sınırı araçla 5 saat sürüyor. Batıdan doğuya da 2 saat sürüyor. Her ilaç yok. Gözüm için Yunanistan’da kullandığım ve soğuk hava zinciri gereken damla yok mesela. En büyük iki şehrini bağlayan yol gidiş- geliş.
Fiyatlar çok makul ama dediğim gibi bazı şeyler hala geride. Bunun için gittim zaten. Komünist dönemden geçmiş bir ülke olarak açık hava müzesi gibi diyebilirim. Müslüman çoğunluk olduğu için çoğu yerde ezan okunuyor. Camii var. Balkanlar bir çok yerde “Köfte” var. Arnavutlar “Çöfte” diyorlar ve bizim Sultanahmet köftesi gibi uzun ama daha iri. Bir porsiyon 5 tane. Bana çok tuzlu geldi. O yüzden yoğurtla yemenizi tavsiye ederim. Beyaz Peynirleri çok lezzetli. Tiran sadece beton ormanı diyebilirim. Yeni yapılmış gökdelenler var. Enver Hoca zamanı yapılmış toplu konutlar ( çok kötü inşaat kalitesi) var. Yemyeşil bir yerleşim bölgesi olan Blloku; modern barları ve kafeleri, dünya mutfaklarından seçenekler sunan restoranları ve gösterişli butikleriyle lüks alışveriş ve gece hayatının popüler merkezidir. Komünist rejim dönemi boyunca Blloku, parti elitlerine ayrılan kapalı bir bölgeydi. Uzun yıllar hüküm süren diktatör Enver Hoca’nın villası hâlâ yerinde durmaktadır. Bölge, Arnavutluk cumhurbaşkanlığı ofisi olan görkemli Presidenca e Republikës’e de ev sahipliği yapmaktadır. Yapay bir göl var. Ülke genelde yem yeşil ve bir doğa harikası. Göller ve ormanlarla kaplı dağlık bir ülke. Deniz kıyısı kısımlarında düzlükler var. İçeriye doğru dağlarla kaplanıyor.

Ülkeye ayak bastığımız “Nene Terasa” isimli havaalanı çok modern ve yeni. İner inmez bir sim kart alırsanız internet erişimine hemen sahip olabilirsiniz. Şehir merkezine 1 avro gibi bir ücretle giden bizdeki Havaş gibi servis ağı mevcut. Havalanın biraz uzağındaki bir otoparktan kalkıyor. Durres ya da Türkçe Draç iline bağlı bir Semt olan Rinas semtinde havaalanı. Çevresinde bulunan bir otelde kalırsanız ücretsiz servisleri oluyor. Benim için eşsiz olan en önemli şey gitmediğim bir kültürü görmek ve yaşamaktı. İnsanın kafasında farklı gerçekte farklı olduğu için her şey gidip görmek daha faydalı. Atina’dan 40 avroya “WizzAir” isimli bir hava yolu uçuyor. Küçük bir sırt çantası için bu fiyat. Valiz alırsanız yanınıza bu fiyat 20 Avro daha da artıyor.

Arnavutluk’ta Gezilecek Yerler

Yazı dolaşımı


Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir