Bilmediğimiz Yunanistan-9 Ormandaki Terk edilmiş Saray: Tatoi

Orada bir saray var uzakta o saray bizim sarayımızdır. Gitmesek de görmesek de o saray bizim sarayımızdır. Evet, Atina şehrinin yaklaşık 30km kuzeyinde Kraliyet ailesine ait ormanlık bir arazide terk edilmiş şekilde duran bir saray var. Bana göre büyükçe bir villa demek doğru olur. Çok sadece dışı taş duvar kaplı bir saray yavrusu. Ayrıca arazi içinde kral mezarlığı ve Mandra ve çalışan müştemilatları gibi ek yapılar bulunuyor. Terk edilmiş saray mı olurmuş diyordum ama gidip kendi gözlerimle görünce doğru olduğuna karar verdim. Gerçekten her şey o şekilde bırakılıp gidilmiş. Sadece binaların pencereleri kapatılmış ve etrafı tel örgüyle çevrilmiş. Kral ailesine ait otomobiller öyle bırakılmış. Atalarına ait mezarlar bile terk edilmiş o şekilde duruyor. Her şey talan edilmiş onu söyle bilirim tabii. Peki neden bunca servet ve değer korunmuyor? Saraya giden iki yol var birisi kapatılmış. Bildiğiniz ıssızlıktan yolun kaplaması sökülmüş ve otlar bitmiş. Sebebi şu olabilir. Kraliyeti hala destekleyen bir azınlık olsa da artık kimse kralı istemiyor çünkü 21 Nisan 1967 yılında Yunan Ordusunun yaptığı darbeye kral önce ses çıkarmamış. Ülkedeki sol muhalefeti ordunun desteği ile susturmak istemiş. Fakat sonra iktidarının tehlikede olduğunu anlayınca 13 Aralık 1967 tarihinde ülkenin kuzeyinde Kavala şehrine gidip orada kendine sadık askerlerle bir hükumet kurup ikinci büyük Selaniği ele geçirip dış destekle darbecileri bertaraf etmek istemiş. Uçağını hazırlatıp kuzeye gidecekken aldığı istihbarat bunun mümkün olmadığını ve kralcı subayların tek tek tutuklandığını söyleyince her şeyi bırakıp uçağın rotası İtalya-Roma olarak çizilmiş. Yani Kral ülkeyi bırakıp kaçmış. Cunta 7 yıl daha devam etmiş 1974 yılında Türklerin Kıbrıs işgali başlayınca cunta düşmüş ve ülke o tarihten sonra yapılan seçimlerle demokrasi ile yönetilmeye başlamış. Bu arada Cumhuriyet 1973 yılında Kralın geri gelmesinden korkan cunta tarafından ilan edilmiş.
Şu an Krallık zamanında yapılmış ve kullanılan onlarca bina var. Parlamento Binası(İlk Alman Kral Otto’nun Sarayı), Cumhurbaşkanlığı Konutu( Ernst Ziller’in yaptığı İkinci Saray ),Dış işleri bakanlığı binası, Milli Bahçe ( Eski Kraliyet Bahçesi) vs. Piyango’nun bu saraya patlaması çok üzücü. Tamir edilip bakılsa ve kontrol edilse müthiş bir turizm geliri getirebilecek bir arsa. Turizm alanı ilan edilse bile çok güzel bir gelir kaynağı olabilir. Burada bir parantez açmak istiyorum. Yunan Devleti ilk bağımsızlığını kazandığında bir hükümet başkanı tarafından yönetiliyordu. Bu görevi yapan Kapodistria öldürülünce Krallık olmasına karar verildi Önce Alman Wittelbach hanedanı mensubu Bavyera Prensi Otto, Yunan yapıldı ve Yunan Kralı oldu. Bu hanedan Birleşik Krallık, Danimarka,İsveç, Norveç Krallarının seçildiği hanedandı. Sonra bu hanedanın üyelerinden oluşan Glücksburg Hanedanı üyesi bir kral seçildi.1861 yılında olan bu olaydan sonra hanedan 1967 yılına kadar bir kaç kesinti ile yaklaşık 100 yıl görevine devam etti. Sonra son buldu. Bu durum da gösteriyor ki bizi yönetenleri seçen ve bu devletleri kuran aslında başka bir merci. Halk değil.