Sevgili minik ülkemiz Yunanistan’da salgın tekrar artıyor diye yapılan haberleri televizyonlardan izlerken aklım hayata takılıp kaldı yine. Yaz mevsiminin tam olarak bir türlü gelemediği bir zaman yaşıyoruz. Aslında çok mutluyum. Çok sıcağı sevmiyorum. Zırıl zırıl terleyip ateş topuna dönmek güzel değil gerçekten. Tam tersini de sevmiyorum. Soğuktan titreyip donmakta hoş değil. Bu sene hava tam sıcak oldu derken derecesi düşüyor. Sanki yüce güç biz Yunanistan’da yaşayanlara sürekli bir kıyak yapıyor gibi. Evden çalışıp 3 aylık bebek köpeklerimle oynaşmak gerçekten hayatı güzel yapıyor. Güzel günler her zaman devam edecek. Bazen gece de olsa güneşin ışıkları her zaman doğacak. Çünkü ben öyle bakıyorum dünyaya. Kader benim. Benim dünyaya bakış açım. Kocaman Atina balkonu tentemin altına loş ışıklar altında yazıyorum bu yazıyı. Efil efil esiyor Atina meltemi. Hayatın ferahlığını yüzüme çarpıyor.
1991 yılının bahar ayları.Üniversite sınavına hazırlanıyordum. Evdeki müzik setimize takıp sürekli dinlediğim bir kaset vardı. “Doğan Canku- Sonsuza Dek- Ayrılık” İspanyol gitarı ağırlıklı albümü o kadar çok severim ki albümdeki tüm şarkılar benim için birer baş yapıttır. Bu gün yazımı o albümdeki şarkı sözleriyle inceleme yaparak süslemek istiyorum. “Geçen Günler” ismini verdim. Ahmet Muhip Dranas yazmış sözleri.
Günler geçiyor birbiri ardından
Pişmanlığa sürgünler gibi günler
Ardı sıra dizilmişler yollara
Geçiyor pişmanlığa sürgünler gibi günler
İlk dörtlüğünü paylaştığım şiir günlerini pişmanlıkla dolu olduğunu ima ediyor. Peki nedir “Pişmanlığa Sürgün” olmak? İyi bir şey midir? Bana göre yaşadığım her gün bana yeni bir şeyler öğretir. Beni bulunduğum bir noktadan başka bir yere götürür. O yüzden gelen hayatı olduğu gibi karşılayabilmek pişmanlığa sürülmemizi engeller. Çünkü geçmişte yaşanan hiç bir şey değişmez. Gelecek ise bir illüzyondur. Bizim zihnimizin yarattığı hayal mahsulü bir buluttur. Bu an ise elimizdeki en değerli olgudur.
Diğer Şarkı ise sözlerini Ayşegül Canku’nun yazdığı ” Soylu İnsan”.
Okyanuslardan daha derin yüreğin senin
Türlü türlü dillerin var sevgin çok derin
Dostluktur insanın gülüdür, ömrün sevmekle geçsin
İnsanı insan yapan sevginin kendisidir.
Aslında bu dünyaya geliş nedenimizdir sevgi. Ne kadar kalacağımızı bilemediğimiz ama bir gün gideceğimizi bildiğimiz bir dünya. O zaman bu dünyadaki en büyük gücü içimizde bulup onu herkesle paylaşmak kadar güzel başka bir şey var mıdır?
Albümdeki diğer şarkı “İnsanoğlu”. Bu şarkının sözlerini Ali Kocatepe yazmış.
Bir köprü gibidir sırtında hayat taşır
Saltanat sürerken içinde acı taşır
Hayat o köprüden bin bir kılıkta geçer
Yollara hem sevgi hem de acıyı döker
İnsanoğlu yaşamaktan elbet zevk almak ister
Düşüncelerden sıyrılıp biraz mest olmak ister
Şarkılarla, türkülerle içindekini döker
Kuralları değişse de bu oyun böyle
Böyle sürer gider oyuncular değişir
Bir köprü gibidir insanoğlu dünyada
Sırtında kaderi gözlerinde umutlar
Bu güzel albümden bahsedeceğim son şarkı ise “Yaşamak Güzel” Sözlerini Emel İnci yazmış.
Aşkı elinden alan olsa da
Üzülme üzülme üzülme sakın
Seni ateşe salan olsa da
Bağınla bahçen talan olsa da
Hayata küsme yaşamak güzel şey
Yeter ki ölüm olmasa
Umudun yitip gitmiş olsa da
Paran da pulun da bitmiş olsa da
Kader köşeye itmiş olsa da
Üzülme sakın hayat güzel