Sangarios (Sakarya’nın Yunanca gerçek ismi) Meydan muhaberesi aslında Ankara’ya 50km uzaklıkta Polatlıda Sakarya ırmağının geçtiği ovada yapılmıştır. Anadolu’nun göbeğinde yunan ordusu ne arıyordu?
Neden buraya kadar gelmişti ? Kütahya-Eskişehir savaşlarında yenilen Ankara hükumeti ordusu geri çekilerek kendine bir savunma hattı oluşturmuş ve yunan askerinin Eskişehir’den Ankara’ya yürümesine izin vermişti. (23 Ağustos 1921 – 12 Eylül 1921)

Aslında olayların arkasındaki gerçek tarih, olayların akşını biraz inceledikçe ortaya çıkıyor. 19 Mayıs 1919 Tarihinde İngiliz kontrolündeki Samsuna Çıkan Mustafa Kemal Paşa, Amasya Genelgesi, Erzurum ve Sivas Kongreleri ile tüm dünyadaki büyük devletlere çözüme açık olduğunu bildiriyor ve elindeki Mondros Ateşkesine uymayan ! Doğu Orduları Komutanı Kazım Karabekir ile doğudaki Ermenilerin elinde olan şehirleri ele geçiriyordu. 2 Aralıkta Gümrü Barış Antlaşması ile doğu sınırı çiziliyordu.Rusların
verdiği askeri yardımla itilaf devletleri kendi aralarında anlaşmazlığa düşüyor ve Fransızlar Ankara hükumetinin yanında geçiyordu ! 16 Mart 1921 de Ankara Hükumeti “Moskova Antlaşması” ile Ruslardan maddi ve siyasi yardımını resmileşiyordu. Ardından 23 mayıs 1921 de ise bu sefer İngilizlere bir mesaj veriliyor Ankara’da yakalanan İngiliz Ajanı Mustafa Sagir, Rusların verdiği destekler asılarak idam ediliyordur. 13 Ekimde yani Sakarya Savaşından 1 ay Sonra Ruslar ile Kars antlaşması yapılıyor ve Ruslar ile ilişkiler sıkılaştırılıyor ve Doğu sınırları tam olarak çiziliyordu. Ardından 20 Ekimde antlaşmadan tam 7 gün sonra Fransızlarla Ankara Antlaşması yapılıp Doğunun ardından Güney Doğuda Ermenilerden temizlenmeye başlanıyor ! Fransız ordusu tüm silahlarını Ankara hükumetine bırakarak Misak-ı Milli sınırlarının dışına çıkıyordu.

Tabii ki 10 Haziran 1920 de Merkez Ordusu Komutanlığına atanan Sakallı Nurettin Paşanın başa geçtiği 10 bin kişilik ordu Karadeniz Bölgesindeki Rum tebaası Osmanlılara karşı büyük bir kırım yapılıyor ve bu bölgenin insanları o bölgeden kaçmaya başlıyordu.

Onların kaçtığı bölgelere Rusların sürdüğü Çerkesler ve Müslüman Gürcüler kademeli olarak yerleştiriliyordu. Anadolu’nun etnik yapısının ve demografisinin hallaç pamuğu gibi atıldığı bu yıllar
Süper Güçler için yaratılan bir milletin inşasını bize tam anlamıyla anlatıyordu.

Sakarya Meydan savaşında Ankara yakınlarına gelen Yunan Ordusu tüm iaşesini kullanmış ve gücü tükenmişti. Siyasi olarak Yunanistan o dönemde çok karışık bir ortam içindeydi. İktidar sürekli değişiyor ve iç çekişmeler yüzünden sürekli başbakan değişiyor ve huzursuzluk karışıklık bir türlü dinmiyordu.Bütün bu olayların peşinden 9 Eylül 1922 de İzmire Türk ordularının girmesi sebebiyle 14 Eylül’de Atina’da darbe oldu ve Kral devrildi.

Albay Nikolaos Plastiras, Albay Stilyanos Gonatas ve Deniz Yarbay Dimitrios Fokas’ın yaptığı askeri darbe sonucunda Kral 1. Konstantinos hükümeti istifa etti. Tahta geçen Konstantinos’un oğlu 2. Georgios halkı yatıştırmak için hezimetin suçlularını mahkemeye çıkarma kararı verdi. Atina’da 9 Ekim 1922’de düzenlenen ve yaklaşık 100 bin kişinin katıldığı protesto gösterisinde, suçluların cezalandırılması istendi. Bunun ardından Atina’da “İhtilal Komisyonu” kuruldu. Küçük Asya Felaketi’nin sorumlusu olarak gösterilen 1920-1922 yılları arasındaki gelişmelerde önemli rol oynayan eski Başbakanlar Dimitri Gunaris (59), Petros Protopapadakis (68), Nikolaos Stratos (50), Askeri İşlerden Sorumlu Bakan Nikolaos Theotokis (44), Dışişleri Bakanı Georgios Baltacis (56), Ulaştırma Bakanı Ksenofon Stratigos (53), İçişleri Bakanı Georgios Hacianestis (59), Küçük Asya ve Trakya’dan sorumlu Başkomutan Mihail Gudas (54) “vatana ihanet” suçuyla yargılandı.

Meclis’te 31 Ekim-15 Kasım 1922 arasında yapılan duruşmalarda Gudas ve Stratigos müebbet, diğerleri ise idama mahkum edildi. Söz konusu 7 kişi, karar henüz yayınlanmadan, duruşmadan iki saat sonra kurşuna dizildi. Olay, Yunan tarihine, “Altılar Davası” olarak girdi ve yıllarca büyük tartışma yarattı. Yunanistan Yüksek Mahkemesi, önceki gün yaptığı açıklamada bu 6 kişinin aklanması yönünde yeni deliller bulunduğu gerekçesiyle davanın tekrar görülmesini kabul ettiğini söyledi. Yunan basını, davanın karara bağlandığı 1922 yılında verilerin yanıltıcı olduğunu ortaya çıkaran bazı delillerin gündeme gelmesi üzerine Yüksek Mahkeme’nin söz konusu kararı aldığını yazdı.

Aslında Tarihe “Altılar Davası” olarak geçen ama 7 kişinin idam edildiği dava yakın tarihin en büyük çelişkilerinden biridir ve siyasetin nasıl iki yüzlü bir oldu olduğunu bize çok güzel anlatır.

Son söz ” Siyaset aslında iki ucu ballı değnek”

Sangarios Meydan Muharebesi

Yazı dolaşımı


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir