Günümüz teknolojisinde zaman makinesi yok. Bunu kişisel olarak yapmayı becerdim. Nasıl mı? 30 sene önce dinlediğim ve o zamandan beri hiç dinlemediğim bir şarkıyı dinleyince birden o şarkıyı dinlediğim zamana gidiyorum. O zaman hissettiğim duygular geliyor aklıma. Dün yine oldu. “Alanis Morissette – You Oughta Know” şarkısını duyunca birden ürpermeye başladım. Tüylerin diken diken olduğu için bir an ve şarkıya verdim kendimi. Şarkının notaları geldikçe 1996 senesine gittim. Albümün kapağı geldi aklıma. Albüm kapağındaki Alanis’in yüzü ve kaseti dinlediğim yerler. Kadife sokak Kadıköy’deyim. Sokaktaki ilk bar yapılmış ev. “Masal Evi” Alt kattaki Amerikan barda oturup barmen kız ile konuşuyorum.
Elimde Atlas dergisi var. Kafam güzel. Hayatımda hiç Kapadokya’ya gitmedim. Cep telefonum yok. İnternet yok. Barmen “kıza Kapadokya’ya gidiyorum diyorum ” Kaç bira içtim hatırlamıyorum. Hesabı verip rıhtım caddesine inip bir ” Nevşehir” bileti alıyorum. Bir saat sonra otobüsteyim. 8 saat sürüyor. Mevsim Mayıs. Otobüste bir Japon kızla tanışıyorum. Birlikte Ürgüp’te iniyoruz. Orada bir lokantada akşam buluşuyoruz. Minibüsle Göremeye gidiyorum. Orada bir pansiyon kiralıyorum. Sonra geri Ürgüpe gidip yemeği yiyorum. Turasan marka kırmızı şarap içiyoruz. Japon kız sonra bana kart atıyor Japonya’dan.
Tur kiralayıp Ihlara vadisi, Üçhisar kalesi ve Derinkuyu Yeraltı şehrini geziyorum. 2 gece kalıp İstanbula geri dönüyorum. Turda bir çok insanla tanışıp fotoğraf çektiriyorum. Şarkının düzenlemesinde kullanılan rock ritmleri ve gitar sesleri beni Beyoğlu Balık”pazarında “Karavan” isimli Rock Barı hatırlatıyor. Bol bira ve sidik kokusu tabii ki. Kokular da bu zaman yolculuğunu yaptırıyor tabii ki. 30 sene önce kokladığın bir parfüm veya yemek kokusu gibi.