Türk diline Arap dilinden gelmiş bu kelimeler Türkçe’de hep bir eksiklik, tam olmayan, hatalı ve suçlu psikolojisi yayar. Gerçekten de bunu iliklerinize kadar hissedersiniz. Gayrinizami yani kurallara uygun olmayan, kurallara uymayan. Gayrisıhhi, sağlıklı olmayan, sağlık koşullarına uygun gelmeyen. Sağlıksız. Gayrimüslim de Müslüman olmayan. Eksik. Müslüman değil insan ama tam olamamış eksik manasında. 2004 yılında çalıştığım iş yerinde ekip arkadaşıma Katolik kilisesine gidip ibadet ettiğimi ve ibadetimizin Türkçe olduğunu anlattım. Bana bakıp “Ozancığım, neden bu demode dine zaman ayırıyorsun. Son model bir din olan İslam varken neden tarihi geçmiş bir dine inanıyorsun. Allah gönderdiği dini güncellemiş. Seni bilgilendirmiş sen hala eskide kalmış bir dine inanmak için zaman kaybediyorsun” demişti.

En beğendiğim tarafım meraklı oluşum ve bu merakımı gidermek için cesur bir şekilde deneme-yanılma yöntemine başvurmayı seçmemdir. Bu şekilde kendi gerçeğimi ve asıl gerçeği bulabiliyorum. Buldum da ve bulacağıma da inanıyorum. Çünkü fikriniz neyse gerçekten zikir de eylemde o yönde oluyor. “Azınlık” olan bir arkadaşım azınlık olmanın ne kadar zor olduğunu “Kurtuluş” basketbol kulübünün 120 yıllık spor salonunda basket oynarken söylemişti. Hala aktif Türkiye’nin en eski kulübü BJK değil aslında “Kurtuluş” yani ismi değiştirilmemiş haliyle “Tatavla” spor kulübüdür. Bu konuşmayı yaparken diğer arkadaş da çocuklara dışarı çıkarken haçlarını saklamalarını söylüyordu. Sokakta haçları gözükürse başları belaya giriyordu çünkü. İstanbullu rum bir aileden gelen “Maria Ioardanidou” “Loksandra” ismli kitabı sanırım 50 yaşında yazmıştı. O kitabında “Tatavla” semtinde 1890’lı yıllarda sokaklar tahta çubukları bir birine çarparak kiliseye cemaat çağrıldığını anlatır. Çan çalmak Tanzimat ile serbest bırakıldığı halde hala tahta çubukla cemaat toplanıyordu.
Kadıköy Surp Takavor Ermeni kilisesi de Tanzimat öncesi yapım izni verilen nadir kiliselerden. Kilisenin haçı tahtadan. Öğrendiğimde tüylerim diken diken olmuştu. Ayırımcılık Tanzimat ile kalkmış ve sonra dış destekle soykırıma dönüşmüştü. Aslında ayırdığımız öteki gördüğümüz insanlar biziz. Kendimizi kamplara, sınırlara sokarak kendimizi sınırlayıp yok ediyoruz insanlık olarak. En gıcık aldığım şeylerden birisi zaten şu sınırlar. Doğal bir şey gibi bize dayatılan insanlığın yüz karası sınırlar. Seyahat özgürlüğünün kısıtlandığı bir dünya bizim sonumuzu hazırlıyor. Köle seviyesinde fakir bırakılan ülkelerden kaçan insanlar geldikleri gelişmiş ülkelerde de aynı şekilde ucuz iş gücü olarak çalışıyorlar. New York Broadway caddesinde gittiğim gümüş toptancıları bazen görüşmeyi gizli arka tarafta yaptıklarında paketleme bölümde çalışan onlarca kaçak Meksikalı insanı görüyordum. Neden iki dilin (İspanyolca- Portekizce) Güney Amerika’da onlarca ayrı devlet vardı? Küçük bir örnek A.B.D Panama kanalı yapımı için Kolombiya’yı bölüp “Panama” diye bir devlet yarattı. İspanya’da ayrıldıktan sonra Gğney Amerika devletleri aslında tek devletti.
Son Söz. Kafamızdaki ayırıma dikkat edin. Aslında o ayırım bize ait değil. Hepimiz insanız. Ayırımı yapanın ve bizi böyle eğitenlerin makası daha fazla para kazanmak.

Gayrimüslim, Gayrinizami, Gayrisıhhi

Yazı dolaşımı


Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir