Bir haftadır Karabağ’da devam olaylar insanlık için çok üzücü. Bunun olacağı yıllardır belliydi. Nasıl Ruslar 1921 Kars ve Moskova anlaşması ile Ermenileri Ankara hükümetine sattılarsa ve Ermeniler Sınırın Sovyet kısmına geçtiyse aynısı Karabağ’da da olacaktı. Sadece Ruslar Bakü Petrolü elinden çıkmasın diye eline bir koz almak istedi. 1992 yılında Ermenileri destekleyip “De Facto” bir devlet kurmalarına izin verdiler. Aynısını Moldova, Gürcistan, Ukrayna v.s bir sürü çekildikleri devlette yaptılar. Ermenistan Cumhuriyetinin Ermeni halkı özgür seçimlerle Paşinyanı başa getirdikten sonra Rusya yani Putin kedinin fareyle oynadığı gibi Ermeni halkı ile oynamaya başladı. Hala da bu oyun devam ediyor ve Ermeni halkının talihiyle oynuyor. 1999 yılında Karabağlı Koçaryan ve Serkisyan başa geçsin diye Ermenistan Parlamentosunu basıp tüm değerli siyasetçiler Kalaşnikof ile öldürüldü. Karen Demirciyan, Vazgen Sarkisyan vs. Bırakırlar mı Paşinyana iktidarı? Aynısını 100 yıl önce Anadolu topraklarında yaptı Rusya ve Batılı devletler.
1995 yılının Eylül ayında 23 yaşında Azerbaycan’ın Bakü şehrine Üniversite okumak için gittim. Havaalanı karanlıktı. Gece 3 gibi ilk kez yurtdışında bir toprağa ayak bastım. Birinci Karabağ savaşı biteli bir yıl olmuştu. Şehirde Sovyet tarzı mikro rayon denilen toplu konut sitelerinde bir milyona kadar Karabağ’dan gelmiş göçmen yaşıyordu. Rüşvet olarak yanımda getirdiğim kasetleri gümrük memuruna verdim. Şehir 1960lardan kalmış gibiydi. Dökülüyordu. Çeşmeden akan su mazot kokuyordu. Şehirden göç eden eskiden 20 bin Ermeni’nin oturduğu Alman esirlerin yaptığı Nesimi Pazarı yakında bir toplu konutta daire bulmuştum.
Bu zamanki kadar bir Ermeni nefreti yoktu. Darbe ile iktidara gelen Haydar Aliyev tek parti iktidarını güçlendirmek için yeni anayasayı halk oylamasına sunmuştu. AIOC denilen Uluslararası Petrol Konsorsiyumu her yerdeydi. BP en fazla payı almıştı. Kimin sahibinin kim olduğu belliydi. Kimse 2 milyon kişilik Ermenilerin 10 Milyonluk Azerileri nasıl Karabağ savaşında yendiğini anlamıyordu. Bize göre Rusya bir şekilde kaybettiği Petrollerin diyeti olarak Karabağ’ı Azerilerin elinden almıştı. 1800’lü yılların başında başlayan “Petrole Hücum” dönemi Rus İmparatorluğu Egemenliği altında olmuştu. Rusya 1917 yılında Ekim devrimi ile istikrarı kaybedince bölgeye İran üzerinden İngilizler girdi. Sonra Sovyetler iktidarı alınca Bakü Sovyet’i kurulup yine Bakü Rus egemenliğine yani petrol Rusya’ya geçti. Sovyetler yıkılınca yine Petrolün kontrolü İngilizlere geçti. Gürül gürül ham petrol Türkiye’ye akıyor ve bu petrol işlenip bize geri satılıyor. Bu zenginliği kontrol edenler de kemik attıkları emanetçi devlet başkanlarına sürekli bir kurban bulurlar. Başka halkları kurban ederler. Sürekli bir düşman olur, öcü olur ve halk korkutularak yönetilir. Olan da masum insanlara olur.