İnsan çocukluğunda kültürel zenginliğinin farkına daha doğrusu insan olarak kendi zenginliğinin farkına varamıyor. Ancak zaman geçip bu zenginliklerin nasıl hayatını güzelleştirdiğini anlayınca elindeki kıymetin değerini de anlamış oluyor. Ben çok kültürlü bir ailenin çocuğu olarak tüm bu kültürlerin birleştiği bir şehirde dünyaya geldim. İstanbul. Doğduğum hastane 500 yıllık Süleymaniye Darüşşifası. Büyüdüğüm sokakta 1500 yıllık “Kız Taşı” ve yine 1500 yıllık” Aziz Polyeuktos Kilisesi” kalıntıları var. Her gün yine 1500 yıllık Bozdoğan Kemerinin altından geçip okula gidiyorduk. İlk tiyatro oyunumu tam yanına yapılmış “Fatih Reşat Nuri ” sahnesinde izlemiştim. Yaşım 8di. Ailemde Annemin annesi “Manav” Türkü. Yerleşik Türk. Yani göçer değil tarım yapan ve Gönen ırmağının yanında pirinç tarımı yapan bir aile. Annemin babası Selanik göçmeni. Edirne’ye yerleşiyorlar önce sonra İstanbul’a. Dedem annesinin sütü kesilince komşusu Yahudi bir kadından süt emiyor. “Ladino” yani “Yahudi İspanyolcası” biliyordu. Babam ise Adana doğumlu. Başlıktaki bir Adana Türküsü ismi. Babamın babası Yemen’de askerlik yapmış Afşin- Elbistanlı bir Kürt. Babaannem de Malatyalı bir Kürt. Ama ikisi de Kürtçe bilmiyorlar. Babamın babasını hiç görmedim ama Babaannem bildiğin Adana ağzıyla konuşuyordu. Beş halam iki amcam vardı. Onlarla biraz yan yana kalınca hemen onlar gibi konuşmaya bayılıyorum. Küçükken bana garip gelirdi. Şimdi ne zaman yan yana gelsek ben de onlar kimin gonuşuyorum. “Halam lahmacun yiyek mi?” “He valla yiyek ozanım. Bol eşkili,lemonlu , kemonu da basak üstüne. Mis mis. ” Kemon-Kimyon, Lemon- Limon,Zibil-Çöp, Cıncıh- Cam , Aşortman- Eşofman. “Nenem diyokine, biz gızlarla hemen gelmeyek , ozangiller önden gitsinler hele, biz arhadan yavaş yavaş gelek. Belimi neyi ağrıyomuş nenemin ha böyle ayagını sürütüp geliyo . ” “Yav, Anam babam, madem öyle hastadır, niye geliyor, bah hele orda dinelmiş duruyor . ” Sonra düzeltiyorum konuşmamı. “Babanne niye ayakta duruyorsun o zaman? bacağın ağrıyor. Gelme sen. Zaten neden geliyorsun hasta hasta anlamadım? “Oğlum sıhıldım ben evde dur dur, çıhıp da bir hava alam dedim” Allah rahmet eylesin.
İşte böyle kültürümüzün kıymetini bilelim ve koruyalım.

Gide Gide Bir Söğüde Dayandım

Yazı dolaşımı


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir