Bu akşam izlediğim benim 12.Dünya Kupası finali. İzlediğim ilk dünya kupası finalinde 6 yaşındaydım. Sene 1978 ve Büyükçekmece Sinbad isimli Devre Mülk yazlıktayız. O zamanın süper lüks yerlerinden birisi. Aşırı modern geliyordu bana. Teyzemin yazlığındayız. Yazlık sinemada bir akşam önce Caninbal isimli filmi seyredip geldik kuzenle. Yaş 6 ve biz yazlık sinemaya tek başına gidebiliyoruz. Kupayı bir subay üniformalı adamın verdiğini hatırlıyorum. Siyah Beyaz televizyonda sadece iki renk var. Renkli olsaydı Turuncu renkli olan Hollandalıları tutardım. Mario Kempesi hatırlıyorum. uzun saçlı. Gol kralı olduğunu biliyorum. Maçı küçük bir televizyondan balkonda izlediğimizi hatırlıyorum. Mükellef bir sofra kuruluydu. Şütteden pastırmalar, tam yağlı beyaz peynir, kroketler, ana yemekte mantarlı dana eti. Alkol kokusunu hatırlıyorum. Bardaklardaki ahengi. Kahkaha sesleri hala kulaklarımda. Aradan 4 sene geçiyor. 10 yaşındayım. Sene 1982. Tüm kupayı babamın dükkanında çalışırken izliyorum. Yan dükkandaki Lokantada. Bulvar Lokantası. Ne zaman maç başlasa hemen oraya kaçıyorum. Bağıra çağıra maçları izliyoruz. Susarsam arkaya geçip kola-su ne istersem içiyorum. Gidip Lokanta sahibi Aslan abiye söylüyorum. Cezayir elenince ağlıyorum. Almanya ile Avusturya şike yapıyor. Brezilya şampiyon olsun istiyorum. Onlar da yarı finalde eleniyor. Kamerunu ve Millayı destekliyorum. Cezayirde Madjer şampiyon olsun istiyorum. Ama hiç şans verilmeyen İtalya finale çıkıyor. Tam finalin olduğu pazar günü Fatihten Fenerbahçeye taşınıyoruz. Deniz kıyısında bir eve kiraya. Anten yok Tv göstermiyor. Nasıl ağlıyorum final maçını Tvden izleyemediğim için. Babam Radyoyu açıyor. Radyodan izliyorum finali. Rossi her gol attığında bağırıyorum. Kupayı İtalyanlar alıyor.

Aradan 4 yıl daha geçiyor. Bu sefer Kızıltopraktaki evdeyiz. Maradona 1982 de dünya kupasına Katılmıyor ama 1986da herkes onu destekliyor. Adım gibi biliyorum kupa Arjantinin. Panini kartları biriktiriyorum. Gece Panini Katalogu ile uyuyorum. Yaş 14. Kupayı Tanrının eliyle Arjantin alıyor. Meksika’da Azteka stadını hiç unutmuyorum. Gündüz oynanıyor maç. Biz gece izliyoruz. Amerika kıtasında olduğu için. 1990 yılında Antalya’da yengemin evindeyiz. Kurban bayramı. Hava felaket sıcak. Keçiden kurban eti beni mahvediyor. Hem bulantı hem kusma. Yatakta izliyorum maçı. Arjantin kupayı yine alır mı derken bu sefer Almanlar geçen kupanın özünü alıyorlar. 1-0 yenerek kupayı ve rövanşı alıyorlar.İtalya’da yapılan kupaya dangasını Salvatore Schilacci vuruyor. 4 yıl sonra artık bir sevgilim var. Yaş 22. 3 senedir çıkıyoruz. Kupa başlamadan 1 ay evvel terkediyor beni. Sonra geri dönüp barışmak istiyor ben affetmiyorum. Maçlar Amerikada yapılıyor. Finalde İtalyanları Yenen Brezilyalılar alıyor kupayı. Baggio penaltı kaçıyor. Sanki benim dünyam yıkılıyor. Aradan 4 yıl daha geçiyor. Kupa Fransada ve Fransa kupayı alıyor. Hiç heyecanlanmıyorum. Aradan 4 sene daha geçiyor Sene 2002 ve türkiye yarı finale çıkıyor. Tüm maçları çok büyük bir heyecanla izliyorum. Yarı finalde Brezilya yeniliyoruz. Kupayı Brezilya alıyor. İnternet var. Bilgisayarda kupayı takip ediyorum. 4 yıl geçiyor. Çanakkale Bigada’da kayın pederin yazlığındayız. Evlenmişim. Eşim hamile. kızımız doğacak. Zidane kafa atıp takımı yalnız bırakıyor. Surpriz bir şekilde kupayı İtalyanlar alıyor.
Aradan 4 yıl daha geçiyor. Kızım 4 yaşında. Boşanmışım. Bekar bir babayım. Kupa ilk kez Afrika kupasında yapılıyor. İspanyollar ilk kez kupayı alıyor. Hollanda üçüncü kez finalde kaybediyor kupayı. Aradan 4 yıl daha geçiyor ve ben 42 yaşındayım. Sene 2014. Bu sefer kupa Brezilyada. Brezilyaya gitmek istiyorum. Olmuyor. Finalde Messili Arjantin Almanyaya kaybediyor. Dünya Kupası tarihine damga vurulacak bir olay oluyor. Brezilya kendi evinde yarı finalde Almanlardan 7 tane gol yiyor. Tarihlerinde En farklı yenildikleri maç. Milli bir facia yaşıyorlar. Brezilyalılar kırılan onurları için ağlıyor stadda. Aradan 4 yıl daha geçiyor. Sene 2018 yaşım 46. İkinci kez evliyim. bu sefer maçı Yunanistan’da izliyorum. Çok tatsız ot gibi bir final maçında Fransızlara şampiyon oluyor. Luzniki Stadında 4 tane yiyor Hırvatlar. İlk kez çıktıkları finalde maskara oluyorlar. Aradan 4 yıl daha geçiyor. 50 yaşındayım. Yarım yüzyıl yaşanmışlığım var. İlk kez kupa Kasım ayında düzenleniyor. İlk kez bir müslüman ülke düzenliyor. Kupayı üçüncü kez Arjantin alıyor. Messi bu sefer gülüyor. Ağlayan Fransa oluyor. En zevkli ve çekişmeli final çöl kumlarıyla kaplı bir Arap ülkesinde cereyan ediyor. 4 sene sonra Kuzey Amerikada oynanacak kupada ben ne olacağım. bakalım? Belki yaşamıyor olurum. Belki başka bir ülkede olurum. hayat her şeye rağmen çok güzel.

Bir Dünya Kupası Daha Biterken….

Yazı dolaşımı


Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir