Sharabani Basu adında bir gazeteci Kraliçe Victoria’nın Wight Adasında bulunan yazlığında Hintli bir asilzadenin büyük boy yağlı boya portresini gördükten sonra yaptığı araştırma sonucu yazdığı “Kraliçe Victoria ve Abdülkerim: Kraliçenin en yakın sırdaşının gerçek hikayesi” adlı kitap büyük ilgi görmüştür.

Sharabani Basu bu Hintli asilzadenin aslında Kraliçe Victora’nın İngiliz tahtında geçirdiği 50. yılının kutlamasında kendisine Hindistan’dan gönderilen iki hizmetçiden birisi olduğunu keşfedecektir. Abdülkerim bu yağlı boyalarda bir ingiliz asilzadesi gibi resmedilmiştir. Tam beş yıl yaptığı araştırma sonucu bu kişinin “Hafız Muhammed Abdülkerim” olduğunu keşfetmiştir. Bu olaydan sonra Basu yaptığı araştırmayı daha da derinleştirip Kraliçe Victoria’nın Windsor Kalesinde bulunan günlüklerinde bu ilişkinin daha derin yanlarını gün yüzüne çıkacaktır.

Peki ne oldu ve bu ilişki 100 yıl gizli kaldı? Bunun sebebi Kraliçe Victoria’dan sonra tahta geçen oğlu Albert Edward (VIII.Edward olrak tahta çıkmıştır) tarafından verilen bir emirle Kraliçe Victoria ve Abdülkerim arasındaki tüm yazışmaların yakılmış olmasıdır. 1901 yılında vefat etmiş olan Kraliçe Victoria’nın ölümünden neredeyse 100 yıl geçtikten sonra ortaya çıkan bu ilginç hikaye tarih meraklılarının tüm dikkatleri İngiliz Kraliyet Ailesi üzerine çekmiştir.

1887, Kraliçenin Altın Jübile yılıydı. Yapılacak olan kutlamalar tüm Büyük Britanya topraklarından insanlar gelecekti. Büyük Britanya Kraliçesi 29 yıldır aynı zamanda Hindistan İmparatoriçesiydi. Kendisine hediye olarak iki Hintli hizmetçi , Muhammed Bukş ve Abdulkerim gönderildi. Agra’daki ceza evinde bir katip olan Abdülkerim, 24 yaşındaydı. Birkaç aylığına geldiği İngiltere’de kraliçenin ölümüne kadar tam on dört yıl kaldı.

Başlangıçta görevi hizmetçilik , ancak bir yıldan kısa bir süre sonra ‘Munşi’, Kraliçe’nin öğretmeni (ondan Urduca’yı öğrendi) ve resmi Hint memuru olarak değişti. Victoria Hindistan’ın İmparatoriçesi’ydi ve Hindistan onu büyülüyordu, ama hiç orada bulunmamıştı. Abdulkerim bu bilinmez diyarı ona tanıttı. Abdülkerim Kraliçe Victoria’nın sıkıcı ve bunaltıcı hayatında yeni bir soluk ve ışık olmuştu.

Fakat İngiliz Kraliyet ailesi içinde başlayan ırkçılık ve çekmemezlik sonucu “Munşi” bir sefer Hindistana geri gönderildi fakat Kraliçe tarafından geri çağrıldı. Hakkında çıkarılan dedikodulara ve söylentilere kulak asmayan Kraliçe Victorianın ölümüne kadar öğretmenini yanında tuttu. Birlikte Avrupa seyhatlarına çıktılar ve Floransayı ziyaret ettiler. Urduca’nın yanı sıra islamiyetide öğrenen Kraliçe Victoria kışlık ikametgahı olarak Kullandığı Osborne Konutunda bir salonu aynı Moğol Hanlarının konutu gibi dekore ettirdi.

Kraliçe’nin vefatından sonra Hindistana geri dönen Abdülkerim 46 yaşında hayata gözlerini kapıyor. Çocuğu olmadığından kendisinden kalan büyük mal varlığı ve konutlar ailesine kalıyor. Hindistan bağımsızlığı kazandıktan sonra bu mal varlığına devlet el koyuyor ve kamu yararına kullanıma açıyor.

Kraliçe Victoria ve Abdülkerim : İki farklı kültürün bir kalpte birleşmesi

Yazı dolaşımı


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir