Yunan alfabesi ile “Μη μου ξαναφύγεις πια, μάγκα μου” olarak yazılan latin alfabesi ile “Mi Mou Xanafygeis Pia, Magga mou ” olarak sizlere aktaracağım bu şarkının anlamı başlıkta yazıyor. Bu şarkı gibi yüzlerce Rebetiko şarkısı benim Ege denizinin bu tarafına geçmemi sağladı. Anlamını bilmediğim yüzlerce yunan şarkısındaki melodiler bu milleti sevmemi ve araştırmamı sağladı. Sonunda onlardan biriyle evlendim. Belki geçmişte ruhum bu topraklarda yaşadı. Plato’dan ders bile almış olabilirim. Yazıma ismini veren şarkı erkek egemen Rebetiko dünyasında bir papatya gibi duran Sotiria Bellou adındaki şarkıcıya aittir. Onun erkeksi çatlak sigara dumanlı sesi hiç bir zaman kulaklarımdan gitmez. Yunan dostlarla birlite Sotiria Bellou’dan bahsederken onun prostat kanserinden öldüğünü söyleyip onları güldürmek çok hoşuma gidiyor. Sotiria Teyzemizin çok genç yaşlarından beri cinsel tercihini hanımlardan yana kullandığını tüm Yunanistan biliyor. Kendisine saygılarımı sunuyorum. Nur içinde yatsın. Sappho ve diğer Lesvos ( Midilli) adasından hurilerle kendisi cennettedir. Eminim.

Aslında bugün size yunan kebaplarından bahsedecektim. Bir “Souvlaki” dükkanında çalan Sotiria Bellou aklımı karıştırdı. Ege denizinin bu yakası aynı diğer yakası gibi günün her saati kömür ateşinde pişmiş et kokuyor. Dönere hem döner hemde “Giro” yani döner diyorlar. Domuz eti, Tavuk eti ve Dana eti kullanılıyor. Burada fark porsiyon harici elde yemek isterseniz ortaya çıkıyor. Lavaş yok. Ekmek yok. Bizdeki tırnak pidesine “Pita” diyorlar. Bu küçük pideyi öyle bir dolduruyorlar ki yarısı açık kalıyor. O yüzden pidenin altına iki kağıt koyup sarıyorlar. Souvlaki sarma işi diye bir iş kolu var burada. 2.40€ yani 15TLye karnınız doyuyor. Bu pidenin içinde soğan domates ve kızarmış patates koyuyorlar. En üstüne macun kıvamında olan cacıki yani salatalıklı sarmısaklı süzme yoğur sos kokuyorlar. Bildiğin mayonez kıvamında. Döner istemezseniz tavuk veya domuz etlerini çok sıkı bir şekilde çöplere geçirdikleri “Kalamaki” yiyebilirsiniz. Ayrıca bizim kıymadan yapılma Adana Kebap burada var. Yalnız burada koyunlar kuyruksuz. Kıvırcık türü koyun yok. O yüzden kuyruk yağı bulmak çok zor. Kebabı lezzetli yapmak için iç yağı koyuyorlar. Bir porsiyon döner veya kebap sipariş verirseniz Türkiye ölçüsüyle iki kişi doyabiliyor. Ayran her yerde yok ama marketlerde “Ayrani” olarak satılıyor. Tuzsuz. Burada diğer önemli bir konu yemeklere türkler gibi çılgınca tuz koymuyorlar. Yemekler bize göre tuzsuz. Çantasında tuzluk taşıyan Türk arkadaş görmedim değil. Bazı İstanbullu Rum veya Arap restoranlarında Lahmacun bulabilirsiniz. 3,5€ ve normal lahmacunun iki katı kalınlığında. İçine aynı döner dürün gibi mayonez kıvamında olan caciki ve patates kızartması koyuyorlar.

“Caciki” adlı sosun bizim “Cacık” ile tek benzerliği isim ve içinde sarımsak ve salatalık bulunması. Yunan Caciki bildiğiniz sos ve krem peynir kıvamında. Bol sarımsak var içinde. Bunu bolca her yerde kullanıyorlar. Ayrıca Köy Salatası dedikleri bizim çoban salata içinde ise “Feta” yani Beyaz Peynir koyuyorlar.

Yazıyı bitirirken Sotiria Ablamız yine çatlak sesiyle şarkısını söylüyor.

“Bir gün geleceğini biliyorum ve delilikten sıkılacaksın

Bir daha kaçma dostum , Kollarımda kal

Ayrılığı hak etmiyoruz ve son derece zor ikimiz içinde

Bir daha kaçma dostum!”

Bir Daha Kaçma Dostum!

Yazı dolaşımı


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir