Yazı yazmak isteyip klavyenin başına oturunca birden bire aklındakilerin hepsi gidince sap gibi kalıyorsun. Ben de müzik dinleyerek duygularımı harekete geçiriyorum. Çünkü müzik dinleyince insanın bir sürü duygusu harekete geçiyor. O tınıları duyduğun zaman o şarkıyı dinlediğin zamanlara gidiyorsun. Başlıktaki “Kop Gel Günahlarından” şarkısı listemde çıktı. Deniz Seki’nin söylediği zaman 1997 yılı gibiydi. 25 yaşındaydım. Şarkının Kasetini almamıştım ama sahip olan arkadaşlarımdan görmüştüm. Anılarımda Kartal/Maltepe semtinde İnönü caddesinde bulunan dükkanıma gittim. Zamanda yolculuk için şarkılar çok süper oluyor. İnternet yok. Cep telefonu var sadece. Oradan da mesaj atma özelliği. Televizyonlarda müzik kanalları var. O kanallar aynı radyo gibi bütün bu yeni çıkan albümleri tüm gün yayınlıyor. Benim bir konfeksiyon dükkanım var. Babam önce kendisinin bir şubesi gibi açtı. Sonra bana bıraktı. Ben işletiyorum. Fakat yapmak istediğim bir iş değil. Mutlu değilim. Farkında değilim benim böyle bir mağazam var. Neden var? Bana hapis gibi geliyor. Komşularım ayakkabı mağazası, Mefruşat Mağazası, Kuruyemişçi. Hepsiyle müthiş bir samimiyet var. Herkes bir birinin dükkanının her yerine girip çıkabiliyor.

Birlikte yemek yiyoruz. Birlikte maça gidiyoruz. Bir birimizin evlerine girip çıkıyoruz. Dükkan sahibi üst katta oturuyor. Onun evine girip çıkıyorum. Şimdi bu anlattıklarım bana bile masal gibi geliyor. Dükkan sahibi yemek getiriyor. Karşı komşuya yemek veriyorum. Maltepe Belediye Başkanı Bahtiyar Uyanık geliyor ve biz oturup sohbet ediyoruz. Bu kadar insanlar bir birine yakın ve sahiciydi. Kır Pidecisi komşuma giysi hediye ettiğimi veya Annemin komşu bayan kuaförüne gidip hediye saçını boyattığını hatırlıyorum. Ayakkabı mağazası sahibi Mustafa abim Rize- Ardeşenliydi. Lazca atışırdık. Yanında çalışan kadın tezgahtara aşık olup onunla evlenmişti. İzafetti kadının ve Boşnakdı. Ondanda Boşnakça öğrenmiştim. “Underground” filminin Sırpça şarkılarını bana Türkçeye çevirerek yardım ederdi. Birlikte “Underground” film müziği albümünü dinlerdik. Walkman ile ilk dinlediğimde çok etkilenmiştim. 1995 yılında plastik banka kartım ve Walkmanimle Bakü-Azerbaycana gittiğimde uzaylı gibi bakmışlardı bana. Bankamatik, Plastik Kart, Walkman Azerbaycanda yoktu. Herkesin Allah tarafından bir yeteneği vardır. Benim de yaşadıklarımı aklımda tutmak. İyi akşamlar

Kop Gel Günahlarından

Yazı dolaşımı


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir