Arap-İsrail Çatışmasının Perde Arkası

Bu konuda yazı yazmak için biraz bekledim. Çünkü herkes bir şekilde bu konuda bildiklerini anlatıyor veya yazıyor. İsrail suçlanıyor, Hamas suçlanıyor ve bir sürü değişik fikirler ortaya atılıyor. Aslında kronolojik tarih yıl ve yıl hatta gün be gün takip edilirse her şey apaçık ortaya çıkıyor. Binlerce yıllık geçmişi olan bölgenin dinleri de bunu anlatır zaten. Tek tanrılı dinlere göre İbrahim çok yaşlıyken evlat ister. Allah da evlat vereceğini ama sabretmesini söyler İbrahim’e. Hatta şimdi Irakta bulunan Ur kentinden yola çıkmasını Urfa şehrine gitmesi söylenir. Fakat bir türlü kendisi gibi yaşlı karısından çocuğu olmaz. İbrahim de Sara’dan çocuğu olmayacağı için daha genç olan Hacer ile evlenir. Hacer’den İsmail olur. İsmail Arap halkının oluşturduğu kavimin başlangıcıdır. Sonra Allah bir de Saradan bir bebek verir. O da İshak’tır. O da Yahudilerin köküdür. İşte bu 6 bin yıllık hikaye daha o zamandan bir çatışma içerir. Sonra Yahudiler Babil Krallığı zamanı sürgün edilir. Tüm dünyaya dağılırlar. Çatışma daha o zaman başlar. Fakat Araplar ortadoğuda kaldığı için Yahudiler tüm dünyaya dağıldığı için bu çatışma donar. Bu çatışmayı başlatan Yahudilerin tek devlet altında toplanma isteği ile bunu destekleyen Britanya Krallığıdır. Ayrıca Sultan II.Abdülhamid zamanı Yahudilerin yerleşmesine izin verilmeyen Filistin topraklarında onun tahttan indirilmesinden sonra Yahudi yerleşimine izin verilmeye başlanmıştır. Osmanlı idaresinden çıktıktan sonra daha da hızlı bir Yahudi göçü sürmüş ve Filistin topraklarında Yahudi nüfusu artmıştır. 1948 yılına gelince de Pandoranın kutusu açılıp Arap ve Yahudilere bulundukları yerdeki nüfus çoğunluğuna göre bir Devlet sunulmuştur. Sinsice yapılmış ve çatışma için oluşturulmuş bir yapıdır bu. Bu yapı Güney Amerika, Kafkasya, Balkanlar ve Ortadoğu bölgelerinde bilinçli olarak yaratılmıştır. Neden Güney Amerika’da bir sürü devlet vardır? Neden bir sürü Arap devleti vardır? Osmanlı zamanı Cezayirden İran sınırına kadar tüm Araplar Osmanlı devleti altında yaşıyordu. Fransızlar, İtalyanlar, İngilizler bir sürü devlet yaratıp bunları kendi çıkarları için sömürgeleştirip sonra bağımsız yaptılar. Ayrıca Minik minik devletler oluşturup bir de bu devletlerin içinde özerk bölgeler yaratılıp sürekli bir gerginlik ve huzursuzluk yaratılarak sanki kendiliğinden oluyor izlenimi verilmektedir. Mesela Kıbrıs gibi küçük bir adada devlet kurdurup sonra bu devleti korumak için üç ayrı ülkeye asker çıkarma ve garantör olma yetkisi verilmesi gibi. 10 milyonluk Rus İranında Azerbaycan diye bir devlet ve halk oluşturmak gibi. Sonra Ermeni nüfusunun çok olduğu yerde Dağlık Karabağ diye özerk bir devlet yaratıp Ermenistan topraklarının içinde Azerbaycana bağlı Nahçıvan diye bir özerk devlet kurmak gibi.
Sanki Doğu Anadolu bölgesindeki Ermenilerin o bölgeden sürülmesine göz yuman Ruslar değilmiş gibi. O yüzden tarihi çok iyi okursak bize anlatılan palavraları da yememiş oluruz.