45 sene İstanbul’da yollarda sürünmüş birisi olarak bu konuda İstanbul’da yaşayan herkes gibi bir sürü değerli bilgiye sahip olduğumu düşünüyorum. Bir yerden bir yere gidecek olan bir İstanbullu önce o gideceği yere raylı ulaşımla gidebilir mi? Ona bakar. Trafiğe bulaşmaz. Ya da gemi ile geçebilecek mi? Onu düşünür. Anadolu yakasından Rumeli yakasına geçecek ve denize yakınsa tabi ki şehir hatlarını tercih eder. Yok denize uzaksa Kadıköy trafiğine bulaşmak yerine Metro ile ayrılık çeşme istasyonuna gelip Marmaraya biner ve karşıya öyle geçer. Eğer Kuzeye çıkacaksa yani Taksim, Şişli, Sarıyer tarafına M2 ye biner. Gerçek bir İstanbullu araç trafiğine girmemek için her şeyi yapar ve otomobilini şehir merkezine asla getirmez. Kartal-Soğanlıkta oturup araç ile Üsküdar-Salacak tarafına otomobili park edip Kasımpaşa’ya küçük Eyüp gemisiyle gittiğimi çok bilirim.
Beylikdüzü tarafına toplu taşıma ile gitmek 1 saat uykuyu metrobüs’te geçirmek demekti. Mecidiyeköy’e metro ile gelip oradan Metrobüse binip Beylikdüzünde 1 saat sonra inince uykumu almış olarak indiğimi çok bilirim. “Halkalı ördek avına gidilen bir yerdi” ya da “Erenköy’de inek beslenirdi, bahçeli bir evden süt alırdık” deyince insanlar inanmıyor. Bu dediklerim 1970’lerde olan şeylerdi. Çok eski değil. Toplu ulaşım bu kadar artmışken tabii ki nüfus ta artınca yollarda çile bitmiyor. Haydarpaşa-Karaköy, Beşiktaş-Kadıköy veya Kabataş-Adalar hattında çalışmış birisi olarak da kışın yoğun sis yüzünden çok halat bağladığımızı bilirim. Hatta Adalar seferi yaparken kışın 1989 yılında sis ve fırtınadan Büyükada’dan kalkıp Sedef Adası açıklarına sürüklendiğimizi bilirim. Kışın iki yaka arasında en güvenli ve hızlı yol tabii ki Marmaray. Onda da bir kez trenin arıza yaptığını araçtan inip tünelin içinden yandaki yaya yolundan Üsküdar’a yürüdüğümü bilirim. Tünel deniz tabanının altında olduğu için baya bir yokuş tırmandığımızı hatırlıyorum.
Beyoğlu’na gitmek için de Tünel en çok kullandığım araçlardan birisiydi. Tünel meydanı 6.daire ve etrafındaki neo-klasik binalar bizim için Paris’e gitmek gibiydi. Sevgiler