Sanırım ilk okuduğum kişisel gelişim, psikoloji tarzı kitap 1990ların başında John Gray’in yazdığı “Erkekler Mars’tan , Kadınlar Venüs’ten” kitabıydı. Bu kitaptan sonra onlarca kişisel gelişim kitabı okumuşumdur. Bu kitaplardan ne kadar çok okursanız okuyun eğer cesaret edip hayata meydan okumuyorsanız okuduklarınız sadece kitapla sınırlı kalıyor. Okurken çok rahatlamış sanki anti-deprezan ya da sakinleştirici almış gibi ferahlıyorsunuz. Sonra acı tekrar geri geliyor çünkü kitapta denilenleri yapsanız bile sizin asıl yapmanız kendinizle yüzleşip hayatı olduğu gibi kabul etmek. Bu her zaman kolay olmuyor. Çünkü edindiğimiz alışkanlıklar ve otomatik düşünceler bize bir hayata bakış açısı veriyor. Hep o kalıptan bakıyoruz hayata. Alışmış olduğumuz o kalıp hayat sürekli değişse de aslında içimizde sabit kalıyor. “Alışmış kudurmuştan beterdir” denmesinin sebebi de bu işte. Kuduz hastalığında beter bir şey alışkanlıklar. Evet, bizi biz yapan kişilik veren bir şey ama aynı zaman da degişimin en önemli olduğu hayatta bize bir engel.
İkigai Uygulama Rehberi (Japonların Uzun ve Mutlu Yaşam Sırrını Hayata Geçirin) sloganıyla okuyucuya sunuluyor. “Hayat Amacınızı Keşfetmenin 35 Yolu” şeklinde de bir hedef sunuluyor okuyucuya. Klasik Kişisel gelişim tarzı bir açıklama. “Geçmişten ders çıkarın, mevcut anda yaşadığınızı hissedin ve geleceğinizi kökten değiştirin” diye de öğüt veriyor bize. İlk kitaplarında Japonlara özgü ikigai felsefesini en temele inerek inceleyen Héctor García ve Francesc Miralles, okuyucuların hayattaki amaçlarını tüm yönleriyle nasıl keşfedeceklerini iki yıllık bir uğraşın sonucunda detaylı bir biçimde anlatıyor.
Kitaba göre, İçinizdeki ikigai sonsuza kadar sahip olacağınız ve hayatınızın her evresine göre dönüşecek olan değişmez bir özelliktir. Tutkuların peşinden gitmek ve bu tutkuları başkalarıyla paylaşarak çoğaltmak, kişinin kendi için belirlediği hedeflerin en güzelidir. Hayat amacınızı keşfetmeniz için esas olan ikigai felsefesini, yaşamınızın merkezine nasıl koyacağınızı otuz beş farklı aşamayla ele alan bu kitap, geçmişi, bugünü ve geleceği bir araya getirerek kendinizi tanımamızı sağlayacak. Enso çemberinden koan bilmecelerine, haiku sanatından zen ve okçuluğa kadar birbirinden ilginç tekniklerle tanışacak, bunları günlük yaşamınıza nasıl aktaracağınızı öğreneceksiniz diye de bir açıklama yapılıyor. Aslında ne anlatırsa anlatsın kişisel gelişim kitapları okuyucuya bir öneri yapıyor, tavsiyeler veriyor. Bunlar kişiye göre değişir. Hepimiz farklı insanlarız. O yüzden bu tip kitaplardan alacağımızı alıp kendi hayatımızı ve bakış açımızı yaratmamız gerekiyor. Bu da farkındalıkla oluyor.
Maddi olanaklarımız yetmediği için kendimizi engellemek veya birileri dediği için sırf sürüden ayrılmamak için yaşamak yaşam enerjimizi elimizden alıyor. Sorumluluk almak, Aile kurmak tabii ki güzel şeyler ama ya olgunlaşmak? Ya hayat amacı? Bunlar olmadan insan ne yazık ki çiğ kalıyor.
Ben kitabı okurken çok not aldım ve çalışmalar yaptım. Zaten kitabın içinde sizi harekete geçirmek için bir sürü noktalı doldurmalı boşluklar var. Bu kısımlarda alıştırma yapmanız ve uygula için öneriler ve sizin fikirlerinizi yazmanız istediğiniz bölümler var. O yüzden kitabın ismi uygulama rehberi. İlk kitap “ikigai” felsefesinin ne olduğunu anlatıyor. Bu kitap ise bu felsefeyi nasıl hayata geçiririz? sorusuna cevap veriyor. Üçüncü kitap ise “Gençler” için yazılmış bir rehber. “Var olma nedenini keşfet” diye iddialı bir sloganı var. Bu tip kitaplar daha önce de yazdığım gibi dikkatli okumalı ve yap dediklerini dikkatli yapmalı. Çünkü içinde radikal kararlar verilmesini öğütleyen kısımlar var. “Evliliğin mutsuz gidiyorsa boşan” “İşinden memnun değilsen, istifa et” gbi bölümler iyi ce özümsenmeli diye düşünüyorum.
İyi pazarlar