Birisini kaybettiğiniz zaman derler ki arkasından kötü konuşmayın. Ben de bu söze katılıyorum. Çünkü enerjinin dönüp dolaşıp bize geri geldiğine kalpten inanıyorum. Yeni yıl aileme iki acı kayıp yaşattırdı. İlki Babamı Korona sebepli kalp durmasından kaybettik. İkincisi ise 4 yaşındaki kedimiz “Kaju” sebebi belirsiz bir şekilde 15 gün can çekiştikten sonra vefat etti. Hayat devam ediyor. Babamın iyi yanlarını yazmak için bilgisayar başına oturdum. Babam doğma büyüme bir esnaftı. Çok az karlarla satış yapardı hem. %20den fazla kar koymazdı. Çok korkardı. Haram olacak diye karını yükseltmezdi. Hiç bir zaman sağlığı ile ilgili şikayet etmezdi. Her sabah işine gider ve akşam yine evine dönerdi. Kitap okumanın ve bilginin değerini anlata anlata bitiremezdi. Yalandan korkardı. Yapmayacağı şeyin sözünü vermezdi. Yapamam derdi. Fazla rica ederlerse de açıkça anlatırdı. Neden söz veremeyeceğini. 1974 senesinden beri Kasımpaşa semtinde esnaftı. Kimseye borç takmamıştı. Önce tezgahtar olarak geldiği semtte çalışkanlığı ve dürüstlüğü ile insanların gönlünü kazanmıştı.
Parası olmadan dükkan sahibi olmuştu. Yeni adımlar atmaktan da çekinmezdi. Değişik semtler de korkmadan dükkanlar açmıştı. Topkapı, Beşiktaş, Maltepe gibi yerlerde denemeler yapmıştı.
Sadece bizimle akşamları yemek yer kahvaltısını da bizimle yapardı.
Ölümü ardından resmi işler için gittiğimiz Kasımpaşa’daki noter dahil herkes bize saygı hürmetle davrandı. Çünkü borçlarını ödeyememekten çok korkardı. Borçlanmaktan hiç korkmazdı. Hep bir saf yanı vardı bu konuda. Hemen borca imzayı atardı. Ödeyene kadar da bırakmazdı. Bizim dünya malı olarak bir şeyler sahibi olmamızı isterdi. Ruhu huzurlar içinde uyusun