Bu yazıyı yazma sebebim Oktay Sinanoğlu gibi kişilerin insanları sürekli korkutarak yabancı kelimelerin dilimizi yok edeceğini anlattığı programlar, kitaplar ve videolar. Korku salan her şeyin bir maniple aracı olduğunu sizlere anlatabilirim. İnsanları korku ile maniple etmek çok para kazandırıyor. Ayrıca sizi çok popüler yapıyor. Korku çok ilgi ve dikkat çekiyor. Sebebi bu. Korku yayan her oluşumu incelediğimizde bu sonuca varıyoruz. Gelelim başlık konusuna. “Türkçe Elden Gider mi?” Hemen cevabı yazalım. Hayır gitmez. Çünkü hiç bir dil içine başka bir dilden kelime aldığı için kaybolmaz. Aksine daha da uzun yaşar ve gelişir. Bir dili sadeleştirmeye çalışıp ona kelime uydurmak aslında dili tık nefes yapar ve ritmini bozar. Yine de yok edemez.

Türkçe örneğinden devam edersek. Bir Orta Asya dili olarak doğan dil göçebe insanların dili olarak yaşamaya başlamış. Sonra göçlerle yerleşik düzene ve medeniyete binlerce yıl önce başlamış Arapça, Farsça gibi dillerle etkileşime girmiş. O dillerden binlerce kelime almış. Bu şekilde güncel kalabilmiş ve medeniyete ayak uydurmuştur. Nefes almaya başlamış ve bu sayede yeni devletler kurup gelişimine devam etmiştir. Ekonomik sebeplerle her yaptığı fetihle de yeni topraklarla birlikte başka köklü medeniyetlerin halkları ve dilleri ile de etkileşime girmiştir. O dilleri de kendisine katmış ve gelişen bir organizma meydana getirmiştir. Yunanca, Ermenice, Sırpça, Latince ve sonra İtalyanca gibi diller bunu izlemiştir. Deniz ile birleştiği noktada Yunanca ve İtalyancadan denizcilik kelimelerini almıştır. Sanat, Siyaset, Hukuk, Tarım gibi konularda yine göç ettiği topraklardaki dillerle birleşip onlarla etkileşim kurmuştur. Bu doğal bir süreçtir. Gelişmek için olması gereken bir şeydir.

Dünya geliştikçe buna Fransızca ve İngilizce kelimeler de eklenmiştir. Yeni yapılan icatları yapan ülkelerin dili olarak bu dillerdeki kelimeler de bize zinde ve hayatta kalmamız için kan ve enerji vermiştir. Biz de aldığımız bu kelimeleri gittiğimiz topraklara götürmüşüz. Bu da çok doğal bir şey. Eğer incelersek Rusça, İngilizce gibi bir çok Emperyalist dilin içinde binlerce yabancı kelime vardır. Bu iki dil kesinlikle kendilerine fetihlerle gelen bu kelimeleri temizleme ihtiyacı duymaz. Hatta gelen yabancı kelimeye bir takı takarak onu kendi diline uygun hale getirirler. Esmer demek olan “Brunette” Fransızcadan İngilizceye geçmiş ve İngilizceden Rusçaya geçip “Brunetky” olmuş. Fransızca “Etage” kelimesi yani “Kat” Rusça dahil bir sürü dile geçmiş. Etaj olarak. Demek istediğim şu ki bir dili yaşatan o dilin diğer toplumlarla yaptığı etkileşime bağlıdır. Dünya ile bağı olan ve kendisini yenileyen her toplumun dili yaşar. Ölmez. İşgal edileceğiz, yok dilimiz kaybolacak şeklinde korku salan her şey aslında bizi maniple etmek içindir.

Sevgiler

Türkçe Elden Gider Mi?

Yazı dolaşımı


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir