Bir Maskenin İtirafları (Japonca: 仮面の告白 Kamen no Kokuhaku) Yazar bu kitabı 24 yaşında yazmış. İkinci kitabı. Dünyaca ünlenmesini sağlayan kitap. Üstüne kurşun kalemle harf sandığım şekiller yapmışım. Resimde gördüğünüz kitabı bizim evde 70’li yıllarda ilk bulduğumda 4 yaşındaydım. 7 yaşında okuma öğrendikten sonra kitabı okumaya başladım. Tabii ki hiç bir şey anlamadım. Yıllar sonra tekrar okudum. İnsanı tokat gibi çarpan bir anlatımı var yazarın. Gerçekleri anlattığı içinde dünyanın en değerli yazarlarından. Yukio Mişima, yalnızca Japon edebiyatının değil, dünya edebiyatının da en önemli, üzerinde en çok tartışılmış yazarlarından biri. Her yapıtıyla Japon ruhunu, bir yandan ürkütücü acımasızlığı, öte yandan sonsuz kırılganlığıyla dile getirmiş, müthiş gözlem gücüyle, derin, evrensel bir eser yaratmıştır. Bir Maskenin İtirafları, bu “uçurum yazar”ın en ünlü romanlarından, otobiyografik özellikler taşıyan bir kült metin. Mişima, bir ergenin kendi bedeni üzerinden giriştiği yaşam ve ölümle hesaplaşma sürecini, insan zihninin en uçlardaki serüvenlerinden birine dönüştürüyor. Ölüm, kan ve intihar saplantısı, modern yaşamın reddi, eşcinsellik gibi temalar üzerinde yoğunlaşıyor, her satırıyla ürpertici bir yolculuğa çıkarıyor yazdıklarıyla. Zaten kitapta bahsettiği intiharı gerçekleştiriyor. Ne yazıyorsa onları gerçekleştiriyor. Kendi hayatını, nasıl baskıcı geleneksel bir ailede robot gibi yetiştirildiğini, her şeyi anlatıyor. Neden aşırı milliyetçi olduğunu da bir itiraf gibi açıklıyor. Büyükannesi yetiştiriyor. Erkek çocuklarla oyun oynaması yasak Yukio’nun. Kız çocukları ve bebeklerle oynayabiliyor sadece. 12 yaşına kadar bürokrat dedesi ve samurai geleneğinden gelen bir nine ile büyüyor. Yazar Annesiyle olan ilişkisini anlatıyor. Ensest bir ilişkiden farkı yok. Çok disiplinli asker bir babası var. Hitler ve Nazi Hayranı baba oğlunu da sert bir disiplinle büyütüyor.
Bana göre yaşadığı bu hayat ve ailesi, Mişima’nın Japonya’nın modernleşmesi ve geleneksel değerlerini yitirmesine karşı sert bir muhalefet tavrı göstermesi ve samuray değerlerini savunmasına yol açtı. 45 yaşındayken, 25 Kasım 1970’te Mişima ve beraberindeki Tatenokai üyelerinden dördü Japonya Silahlı Kuvvetlerinin Tōkyō’daki Ichigaya Kampını ziyaret etmişler, komutanı sandalyesine bağlamışlar ve İmparatorluğun haklarının yeniden tesis edilmesi için hazırladıkları manifestoyu ve taleplerini okuduktan sonra Mişima seppuku (geleneksel Japon intihar biçimi) yaparak intihar etmiş, Tatenokai üyelerinden Hiroyasu Koga ise intiharın tamamlanması için Mişima’nın başını kılıçla kesmiştir. Mişima intiharını bir yıl öncesinden hazırlamış Tatenokai üyeleri dışında hiç kimse yazarın intihar hazırlığından haberdar olmamıştı. Mişima’nın kendisi intiharı sırasında hazır bulunacak Tatenokai üyelerinin mahkemedeki kendilerini savunmak zorunda kalacaklarını önceden bilerek onlar için geride nakit bırakmıştı.