Yüzünüzü Parlamento Binasına verip Syntagma Meydanındaki “Public” mağazasından sol tarafınıza doğru yürürseniz Stadiou caddesinde bulursunuz kendinizi. Bu geniş cadde sizi Omonia Meydanına götürecektir. Bu meydana giderken bir sürü anıtsal bina göreceksiniz. Caddelerin genişliği ve bir birini kesen şekilde çizilmesi bir plan dahilinde yapıldığını size hissettirir. Evet şehrin bu bölümleri bir üçgen şeklinde çizilmiş bir şehir planına aittir. Bu planın sahipleri Stamatios Kleanthis – Eduard Schaubert adlı mimarlardır. İsimlerinden anlaşılacağı gibi biri Alman diğeri Yunandır. Yunanistan’ın ilk kralı Alman Otto’nun verdiği direktifler doğrultusunda şehrin ilk modern planı yapılmıştır. Akropolis etrafında eğri büğrü orta çağ uslübu olan sokaklar Ermou caddesinden doğru dimdik ve upuzun bir şekilde birbirini kesmeye başlar. O zamana göre yeni olan bu caddelerin ortalarında ve kenarlarında kalmış bir sürü Bizans Kilisesini görebilirsiniz. Bu yapılara dokunulmamıştır. Kapnikera, Kimissi, Aya Panaya kilisesi Yunanca “Μικρή Μητρόπολη” “Küçük Metropol Kilisesi” (Atina Metropol Katedrali yanındaki) gibi yapılar korunmuştur.

Dediğim gibi 1832 yılında Bavyera Prensi Otto Yunanistan Kralı yapılmıştır. İsmi Yunanca Othon olarak değiştirilmiş ve Yunan nilli giysileri giydirilerek Ortodok mezhebine sokulmuştur. Yaptığı ilk işlerden biri Gustav Eduar Schaubert ve Stamatios Kleanthis ile anlaşıp yeni Başkentin inşaatına başlamıştır.

Müslümanlar gittikten sonra şehrin yunan nüfusu 4-5 bin civarındaydı. Başta bahsettiğim gibi Akropolisin eteklerindeki Plaka mahallesinden oluşuyordu. İşte bu antik bölgenin etrafına modern bir başkent inşa edildi. Bu modern başkentin yapıları o zamanın modası neo-klasik üslubundandır. Bu binaların büyük kısmı anıtsal kamu binalarıydı. Atina Üniversitesi ( Milli Kapodistria Üniversitesi) (1837), Milli Bahçeler (1840), Milli Kütüphane (1842), Eski Kraliyet Sarayı (Şimdiki Parlamento Binası)(1843), Eski Parlamento Binası (Şimdiki Milli Tarih Müzesi) (1858), Atina Belediye Sarayı (1874), Zappeion Sergi Sarayı (1878), Atina Akademisi (1885), Yeni Kraliyet Sarayı (Şimdiki Başkanlık Rezidansı) (1897), 1896 Atina Olimpiyatı için yapılan spor Kompleksi.

1922 yılında Türkiye ile yapılan savaş sonrası Atina ikinci kez genişleme dönemi yaşadı. 1 milyondan fazla gelen Anadolulu göçmenlere yeni yerleşim yerleri açıldı. Nea Simirni, Paleo Faliro, Kalithea, Nea Philedaelphia, Nea Ioania gibi yerleşim yerleri oluştu. Ambelokipi, Kolonaki gibi semtler o zamanlar oluşturulan semtlerdir. Daha sonraki günlerde Atina şehrimizden bahsetmeye devam edeceğiz.

Atina Başkent Olunca

Yazı dolaşımı


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir